3I/ATLAS Kuyruklu Yıldızı, Güneş Sistemi’ni ziyaret eden ve kökeni başka bir yıldız sistemine dayanan üçüncü yıldızlararası nesne olarak kayıtlara geçti. 2017’de keşfedilen 1I/ʻOumuamua ve 2019’da bulunan 2I/Borisov’dan sonra, bu gök cismi evrenin uzak noktalarından gelen bir “yabancı” olarak tanımlanıyor. Bu tür nesneler, Güneş Sistemi’mizin dışındaki gezegen sistemlerinin oluşumu hakkında önemli bilgiler sağladığı için bilimsel açıdan büyük öneme sahip.
NASA tarafından finanse edilen ATLAS (Asteroid Terrestrial-impact Last Alert System) teleskopu, 1 Temmuz 2025’te Şili’deki Río Hurtado’da 3I/ATLAS’ı tespit etti. Gözlemler, cismin Güneş’in çekimine bağlı kalmayacak kadar yüksek bir hızda hareket ettiğini ve kapalı bir yörünge izlemeyen hiperbolik bir yörüngeye sahip olduğunu ortaya koydu. Bu durum, 3I/ATLAS’ın yıldızlararası uzaydan geldiğini ve yolculuğuna devam edeceğini gösterdi. Hatta 3I/ATLAS’ın yörüngesi, Güneş Sistemi’nde şimdiye kadar gözlemlenen cisimler arasında en sıra dışı yörüngelerden biri olarak kabul ediliyor.
Gökbilimciler, teleskop gözlemlerine dayanarak 3I/ATLAS’ı bir kuyruklu yıldız olarak sınıflandırdılar. Çünkü 3I/ATLAS, aktif olduğunu gösteren buzlu bir çekirdeğe ve Güneş’e yaklaştıkça onu çevreleyen parlak bir gaz ve toz bulutu olan komaya sahip. Hubble Uzay Teleskobu (HST) ile 21 Temmuz 2025’te yapılan gözlemler, kuyruklu yıldızın katı, buzlu çekirdeğinden çıkan gözyaşı damlası şeklinde bir toz kozası olduğunu gösterdi.
Boyutu kesin olarak bilinmemekle birlikte, 20 Ağustos 2025 itibarıyla HST gözlemleri, çekirdeğin çapının 440 metreden az ve 5.6 kilometreden fazla olmadığını gösteriyor. Bazı tahminler, 10 kilometreye kadar büyük olabileceğini öne sürerek, yıldızlararası nesne popülasyonunun daha büyük cisimleri içerebileceğine işaret ediyor.
3I/ATLAS, Dünya için herhangi bir risk oluşturmuyor. Gezegenimize en yakın yaklaşımı yaklaşık 270 milyon kilometre olacak. Kuyruklu yıldız, 30 Ekim 2025 civarında Güneş’e en yakın noktasına, Mars yörüngesinin hemen içine ulaşacak.
Bu nadir ziyaretçiyi incelemek için çeşitli gözlem araçları kullanıldı. Hubble Uzay Teleskobu (HST), çekirdek büyüklüğüne üst sınır koydu ve aktivitenin Güneş’e dönük yönde olduğunu belirledi. James Webb Uzay Teleskobu (JWST), koma yapısını gözlemledi ve karbondioksit, su, karbonmonoksit, karbonil sülfür ve su buzu salınımı tespit etti. Mars görevleri kapsamında, 3 Ekim 2025’te Mars’ın yaklaşık 30 milyon km yakınından geçerken ESA’nın Mars Express ve ExoMars Trace Gas Orbiter (TGO) gibi araçları çeşitli gözlemler yaptı. NASA’nın Mars Reconnaissance Orbiter (MRO) görevinin de görüntü alması bekleniyordu.
3I/ATLAS ile ilgili bilimsel açıklamalar devam ederken, nesnenin bazı sıra dışı özellikleri, Harvard astrofizikçisi Dr. Avi Loeb tarafından dile getirilen ve 3I/ATLAS’ın yapay kökenli olabileceği yönündeki spekülasyonlara yol açtı. Loeb, 3I/ATLAS’ın nikel tetrakarbonil adı verilen benzersiz bir metal alaşımı ürettiğini iddia etti. Bu bileşiğin doğada daha önce hiç görülmediğini ve yalnızca endüstriyel olarak üretilen nikel alaşımlarında bulunduğunu savundu. Ayrıca, 3I/ATLAS’ın kuyruklu yıldız kuyruğunun olmaması ancak Güneş’e ters yönde bir toz kuyruğunun bulunması ve malzemeyi Güneş’e doğru yönlendiren bir jet sergilemesi gibi tuhaf özelliklerine dikkat çekti.
Bilimsel gözlemler bu aktiviteyi doğrulasa da (tozun Güneş’e doğru asimetrik püskürmesi), bunun doğal bir süreç olduğu düşünülüyor. Gökbilimciler, kuyruklu yıldız aktivitesinin çekirdeğin sıcak, Güneş’e bakan tarafındaki buzun süblimleşmesinden kaynaklandığını belirtiyor.
3I/ATLAS’ın yörünge eğimi de tartışmalara neden oldu. Kuyruklu yıldız, Dünya’nın Güneş etrafındaki yörünge düzlemine sadece 4.89 derecelik bir açıyla yaklaşıyor. Dr. Loeb, bu küçük eğimin çok nadir olduğunu belirtti. Önceki yıldızlararası nesneler olan ʻOumuamua ve Borisov, daha büyük eğimlerle gelmişti. Loeb, 3I/ATLAS’ın bu “hassas ayarlanmış” yörüngesinin kasıtlı bir tasarıma işaret edebileceğini öne sürdü.
Loeb, bilim insanlarının doğaya dair yorumlarının evrensel bir değere sahip olduğu yanılsamasına sahip olabileceğini savundu. Ona göre, 3I/ATLAS gibi yıldızlararası nesnelerin uzaylı teknolojileri taşıma olasılığı, bilimin sınırlarını genişletiyor.
3I/ATLAS, Güneş Sistemi’ndeki en sıra dışı yörüngeye sahip üçüncü yıldızlararası ziyaretçi olarak, bilim dünyasına diğer yıldız sistemlerinin kimyasal ve fiziksel koşullarını inceleme fırsatı sunuyor. HST ve JWST gibi teleskoplar, cismin aktivitesinin doğal kuyruklu yıldız davranışıyla uyumlu olduğunu gösterdi. Küçük yörünge eğimi ve nikel alaşımı kanıtları etrafındaki tartışmalar, bu nesneyi en ilgi çekici gök cisimlerinden biri yapıyor.
