Halk Üzerinden Kazanç: Neoliberalizm ve Küresel Düzen adlı kitabı, Chomsky’nin güçlü şirket çıkarlarının halk üzerindeki olumsuz etkilerini ve bu sistemin doğurduğu eşitsizliği eleştiren önemli bir analiz sunuyor. Chomsky, neoliberalizmin daha fazla özgürlük ve refah vaadiyle başladığını ancak büyük şirketlerin reklam ve söylemleri aracılığıyla bu vaatlerin altını kazandığını vurguluyor. Neoliberal politikaların, kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi ve hükümet denetimlerinin zayıflatılması yoluyla toplumlarda yoksulluğu ve eşitsizliği artırdığını belirtiyor.
Kitapta, neoliberalizmin ekonomik büyüme ve serbest ticaret politikalarıyla dünyaya sunulmaya çalışıldığı, ancak bunun gerçekte yalnızca bazı sermaye sahiplerinin kazançlarını artırmaya yönelik bir sistem olduğu ifade ediliyor. Chomsky, bu politikaların toplum üzerinde yarattığı yozlaşmayı ve medyanın etkisiyle halkın bu düzene nasıl razı hale getirildiğini örneklerle açıklıyor.
ABD’nin Küresel Egemenlik Projesi: Neoliberalizm
Chomsky, Halk Üzerinden Kazanç kitabında, ABD’nin neoliberalizm üzerinden küresel egemenlik kurma çabalarını da detaylı bir şekilde ele alıyor. İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD’nin nasıl süper güç haline geldiğini ve küresel sistemi kendine uygun şekilde şekillendirdiğini anlatan Chomsky, bu süreçte ABD’nin dünya çapında kendi politikalarını dayatmak için BM ve Dünya Ticaret Örgütü gibi platformları nasıl kullandığını tartışıyor. Hindistan’ın demir endüstrisinin örneğini veren Chomsky, güçlü ülkelerin, küçük ülkelerdeki ekonomik ve ticari politikaları nasıl kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirdiklerini ve bunun sonucunda yerel üretimlerin yok olmasına yol açtığını vurguluyor. Chomsky, neoliberalizmin, güçlü ülkelerin daha küçük ülkeler üzerinde ekonomik hegemonyalarını kurmalarına ve bu süreçte halkların refahından nasıl taviz verdiklerine dair çarpıcı örnekler sunuyor.