1970’ler Türkiye’sinin toplumsal çalkantıları içinde üniversite hayatını ve dönemin gençliğini odağına alan roman, 2025 NDS Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilen altı finalist arasında yer aldı.
Duvarlar, düz yazının birçok türünü –roman, öykü, deneme, günlük ve biyografi öğelerini– harmanlayan yapısıyla dikkat çekiyor. Kitap, 2 Eylül öncesi dönemin politik, kişisel ve ideolojik çalkantılarını bireylerin yaşamı üzerinden anlatıyor. Halil, Birgül, Aysel ve Oğuz’un kişisel mücadelelerine odaklanan roman, bir kuşağın idealler, aşk, ihanet ve dostluk ekseninde yaşadığı sarsıntılara serinkanlı ama derinlikli bir dille ışık tutuyor.
Yazarın ilk romanı Yaşamaklarda, Kenan ve Füsun’un kırılgan bir inançla “hayatı atlatma” çabasına ortak olan okur, Duvarlarda bu hikâyenin öncesine, geçmişin yükünü sırtlamış bir kuşağın içine çekiliyor. Almaz, yeni kitabında şu soruyu merkeze alıyor: “Umutların geçmişi biriktirilebilir mi?”
2025 NDS Edebiyat Ödülü’nde Güçlü Adaylar
“Duvarlar”, yalnızca tematik derinliğiyle değil, anlatı biçimiyle de öne çıkıyor. Türkçe edebiyatta 2022 ile 2024 yılları arasında yayımlanmış kapsamlı eserler arasından seçilen finalistler arasında yer alan kitap, Gamze Güller’in Zürafanın Bildiği ve Vildan Külahlı Tanış’ın Çizgide Bir Kukla adlı eserleriyle birlikte değerlendirmeye alındı.
“İnsanın Evi, Mutlu Olduğu Yerdir”
Duvarlar, okuru sadece politik bir döneme değil, aynı zamanda bireyin en mahrem duygularına da götürüyor. Almaz’ın satırlarında yer alan “İnsanın evi Halil, mutlu olduğu yer.” gibi ifadeler, romanın duygusal yoğunluğunu özetler nitelikte.
Yazar, Yaşamaklar romanında olduğu gibi bu eserinde de insan ruhunun kırılganlıklarını ve dayanma gücünü yansıtan bir anlatım tercih ediyor. Kenan ve Füsun’un yalnızlıkla, geçmişin acılarıyla ve içlerindeki boşlukla yüzleşmeleri, bugünün bireysel yalnızlıklarına da ayna tutuyor.