Ancak mahkeme, mevcut adli kontrol şartlarını yeterli bularak Soykan’ın tutuklanmasına gerek olmadığına hükmetti ve serbest bırakılmasına karar verdi.
Daha önce de yurt dışına çıkış yasağı konularak serbest bırakılan Soykan, haftada üç gün imza verme yükümlülüğüyle denetim altında tutuluyordu. Gazeteci, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarda, ana muhalefet partisi CHP’ye yönelik operasyonları eleştirmiş, bu nedenle “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla gözaltına alındığı açıklanmıştı.
Savcılık tarafından soruşturma konusu yapılan paylaşımlarda Soykan, “Rejim, toplumu yolsuzluk operasyonlarına ikna etmek gibi bir derdinin kalmadığını ilan ediyor… Halk ya bu baskıya boyun eğerek rejimin kölesi olacak, ya da özgürlüğünü, haklarını, ülkesini savunacak” ifadelerini kullanmıştı. Bir başka paylaşımda ise, “Darbe sürüyor. Halkın iradesi gasp ediliyor. Sandığın manası kalmıyor” sözleri yer alıyordu.
Gazetecilere yönelik baskılar son dönemde dikkat çekerken, iki hafta önce gazeteci Fatih Altaylı da YouTube yayınında yaptığı açıklamalar nedeniyle gözaltına alınmış ve sonrasında tutuklanmıştı. Altaylı’nın gözaltına alınmasından saatler önce Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, sosyal medya hesabından “Altaylı, suyun ısındı” mesajını paylaşmıştı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) verilerine göre, Türkiye’de halihazırda en az 16 gazeteci cezaevinde bulunuyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından hazırlanan 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye, 180 ülke arasında 158. sırada yer alıyor.