Menteş, dizinin kendi yarattığı “Dehşet Bey” çizgi roman serisi ve aynı adla hazırlanan sinema projesinden izinsiz alıntılar içerdiğini öne sürüyor.
“Basit Bir Esinlenme Değil”
Yazarın avukatları Raşit Sarıkaya ve Gülçin Avşar tarafından yapılan açıklamada, yaşananların “basit bir benzerlik” ya da “esinlenme” ile açıklanamayacağı belirtildi. Menteş cephesi, yıllar süren bir süreçte eserlerinin “sistematik olarak yağmalandığını” savunuyor. Açıklamada, bu durumun kamu vicdanında “emek hırsızlığı” olarak karşılık bulduğu da vurgulandı.
İhlal Üç Aşamada Gerçekleşti
Dava dilekçesinde ihlal süreci üç aşamada özetlendi:
- 2017 – İlk Temas: Menteş’in “Dehşet Bey” ve “Tabancalı Kız” projelerinin anlatıldığı bir toplantıya, “Eşref Rüya” dizisinin senaristi Ethem Özışık’ın da katıldığı ve bu toplantı sonrasında bazı özgün sahne ve fikirlerin izinsiz şekilde senaryoya dahil edildiği iddia edildi.
- 2021 – Maraşlı Dizisi: Menteş’in çizgi romanındaki başkarakterin detaylarının, Özışık imzası taşıyan “Maraşlı” dizisinde birebir kullanıldığı öne sürüldü. Karakterin mesleği, travmatik geçmişi ve hayvan dostluğu gibi unsurların doğrudan alındığı savunuldu.
- 2025 – Eşref Rüya Dizisi: Menteş’in Mart 2024’te kaleme aldığı yeni “Dehşet Bey” senaryosu, henüz sinema projesi aşamasındayken, Eşref Rüya dizisinde izinsiz şekilde hayata geçirildiği iddia edildi.
Tazminat ve Yayın Durdurma Talebi
Menteş’in hukuk ekibi, hem “Eşref Rüya” hem de “Maraşlı” dizilerinin tüm yayın platformlarından kaldırılmasını talep ederken, 2 milyon TL manevi tazminat ve haksız kazançtan doğan maddi tazminatın hesaplanarak ödenmesini de dava kapsamında talep etti.
Sanatsal Bir Onur Mücadelesi
Menteş’in avukatları, davanın yalnızca bireysel bir hak arayışı olmadığını, tüm sanatçıların emeğini korumaya yönelik bir “onur mücadelesi” olduğunu ifade etti.
Yüksek Bütçeli Dizi, Yoğun İlgi
Başrollerini Çağatay Ulusoy ve Demet Özdemir’in paylaştığı Kanal D dizisi “Eşref Rüya”, bölüm başına 23 milyon TL’lik bütçesiyle 2025’in en yüksek prodüksiyon maliyetine sahip yerli yapımı olarak dikkat çekiyor. Prime Video üzerinden dijital platformda da izlenebilen dizi, yayınlandığı günden bu yana önemli bir izleyici kitlesine ulaştı.
TIMS&B Productions ve senarist Ethem Özışık cephesinden konuya ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Dava süreci ilerledikçe gelişmeler kamuoyu ile paylaşılacak.
Basın açıklamasının tam metni:
Değerli Basın Mensupları,
Müvekkilimiz, edebiyat dünyamızın özgün ve etkili yazarlarından Murat Menteş’in kaleme aldığı Dehşet Bey adlı sinema filmi senaryosundan intihalle Eşref Rüya adlı TV dizisi yazılması ve yayınlanması üzerine…
Murat Menteş adına, TİMS&B Stüdyo Film ve Organizasyon Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ve senarist Ethem Özışık aleyhine, İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde “telif hakkı ihlali ve intihal” gerekçesiyle dava açtığımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.
Bu dava, basit bir “esinlenme” veya “benzerlik” iddiasının çok ötesinde, müvekkilimizin yıllara yayılan yaratıcı emeğinin, birden çok eserinin istismar ve en önemlisi sanatçı onurunun ağır bir şekilde ihlal edilmesinin bir sonucudur.
Davalılar, müvekkilimizin eserlerini yıllarca sistematik olarak yağmalamış ve bu davranışı ticari bir alışkanlık haline getirmiştir. Bu durum intihalin ötesinde, kamu vicdanındaki net karşılığıyla emek hırsızlığıdır.
Eşref Rüya, zincirin son halkası olmuştur.
Dava dilekçemizde ve hazırladığımız uzman raporunda detaylarıyla sunduğumuz üzere, bu sistematik ihlaller zinciri şu şekildedir:
1- (2017) İlk temas ve ilk fikir hırsızlığı
2017’de bir yapım şirketinin davetiyle müvekkilimizin yazdığı M.K. Perker’in çizdiği “Dehşet Bey” çizgi romanının dizi uyarlaması için bir toplantı düzenlenmiştir. Şirketin farklı bir projesinde senarist olarak çalışan Ethem Özışık da müvekkilimizin önerisiyle toplantıya davet edilmiştir. Bu görüşmede, “Dehşet Bey’in yanı sıra müvekkile ait “Tabancalı Kız” senaryosu ve bu senaryodaki “Aşıkların masa altından birbirine silah doğrultması” gibi kilit sahneler de anlatılmıştır.
Bu toplantının ardından, proje gerçekleştirilmediğinden söz konusu görüşmenin devamı olmamıştır fakat müvekkilin “Tabancalı Kız” senaryosundaki genel hikaye şeması ve “Aşıkların masa altından birbirine silah doğrultması” gibi özgün ve kilit bir sahne, davalılar tarafından izinsiz bir şekilde kullanılmıştır.
2- (2021) Dehşet Bey çizgi romanı / Maraşlı dizisi
Müvekkilin yazdığı ve M.K. Perker’in çizdiği 2016’da yayımlanan “Dehşet Bey” çizgi romanının ana hikayesi ve baş-karakter profili (koruma, eski kolluk, kitapsever, Mahur ismi, post-travmatik stres bozukluğundan mustarip olma, köpek sahibi olma vb.) “Maraşlı” adlı dizide birebir kopyalanmıştır. Apaçık bir biçimde söz konusu dizi, müvekkilimiz Murat Menteş ile M.K. Perker’in çizgi romane serinden bire bir alıntıdır ve intihal söz konusudur.
3- (2025) Dehşet Bey filmi / Eşref Rüya dizisi
En ağır ihlal ise “Eşref Rüya”da yaşanmıştır. İlk eseri intihal ile birebir kopyalanarak “Maraşlı” dizisi yapıldığı için müvekkilimiz Murat Menteş tamamen YENİ BİR HİKAYE ile kaleme aldığı ve sinema filmi projesi olarak hazırladığı Mart 2024 tarihli “Dehşet Bey” senaryosu henüz prodüksiyon aşamasındayken, davalılar tarafından el çabukluğuyla “Eşref Rüya” isimli diziye dönüştürülmüştür.
Çok sayıda sanatçı ve emekçinin ortak çalışmasıyla biçimlenen yenilikçi ve büyük bir proje olan “Dehşet Bey” filminin hazırlık ve çekim aşamaları 15 aydan fazla sürünce, “Eşref Rüya” önceden yayına girmiştir.
Böylece, orijinal hikaye “Dehşet Bey” değil de “Eşref Rüya”ymış gibi bir tablo çıkmıştır ortaya.
Davalı şirket ve senarist, affedilmez ve onur kırıcı bir duruma sebep olmuşlardır. Bir yazar için bundan daha yıkıcı bir saldırı düşünülemez.
Üstelik bu ihlal, müvekkilimizin “Eşref Rüya” dizisi yayınlanmadan evvel yapımcılarla yüz yüze görüşerek durumu anlatmasına ve tüm iyi niyetli uyarılarına rağmen kasıtlı olarak sürdürülmüştür.
Bu nedenlerle, mahkemeden
Müvekkilimizin eserlerine yapılan tecavüzün tespiti ile “Maraşlı” ve “Eşref Rüya” dizilerinin tüm yayın platformlarından ihtiyati tedbir yoluyla derhal kaldırılmasını,
Müvekkilimizin uğradığı ağır itibar kaybı, yaşadığı derin üzüntü ve manevi çöküntüyü asla gideremeyecek olsa da 2.000.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini,
Davalıların müvekkilimizin emeği üzerinden elde ettiği haksız kazancın tespitiyle, FSEK uyarınca hesaplanacak maddi tazminatın ödenmesini talep etmiş bulunmaktayız.
Şunu özellikle belirtmek isteriz: Bu dava, sadece Murat Menteş’in şahsi haklarının korunması mücadelesi değil, aynı zamanda Türkiye’de emeğiyle, özgünlüğüyle ve yaratıcılığıyla var olmaya çalışan tüm sanatçıların onur mücadelesidir.
Hukuki sürecin her aşamasını kamuoyu ile şeffaflıkla paylaşacağımızı bildirir, adaletin tecelli edeceğine olan inancımızı yineleriz.
Saygılarımızla.
11.07.2025
Murat Menteş vekilleri
Av. Raşit Sarıkaya & Av. Gülçin Avşar