Projeyi savunanlar “16. yüzyıl özgünlüğüne dönüş” iddiasındayken, koruma uzmanları bu müdahaleyi “tarihi tahrifat” olarak nitelendiriyor.
Mimar Sinan’ın Ustalık Eseri Selimiye Camii
1569-1575 yılları arasında II. Selim tarafından yaptırılan Selimiye Camii, Osmanlı-Türk mimarlık tarihinin en önemli yapılarından biri olarak kabul ediliyor. Mimar Sinan’ın 80 yaşında tamamladığı ve “ustalık eseri” olarak tanımladığı caminin, 31.30 metre çapındaki devasa kubbesi, sanatçının mimari dehasının simgesi olarak öne çıkıyor. Külliye, mimari bütünlüğü, 16. yüzyıl İslam sanatının zirvesini temsil eden iç süslemeleri ve İznik çinileriyle UNESCO tarafından “İnsan yaratıcı dehasının şaheseri” olarak tescillendi.
Restorasyonda Radikal Değişiklikler
Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 2021 Kasım ayında başlattığı restorasyon çalışmaları kapsamında, caminin ana kubbesindeki mevcut kalem işi ve hat süslemelerinin tamamen kaldırılarak, 16. yüzyıl tezyinat anlayışına uygun şekilde yeniden yapılması planlanıyor. Bu karar, sanatsal ve tarihi değer taşıyan mevcut tezyinatın kazınarak yerine yeni bir düzenleme getirilmesi anlamına geliyor.
İki Zıt Görüş
- Bilim Kurulu’nun Savunusu: “Özgünlüğe Dönüş”
Restorasyonun sorumlusu bilim kurulu, mevcut süslemelerin sanatsal açıdan yetersiz ve caminin özgün ruhuna aykırı olduğunu savunuyor. Heyet Başkanı Uğur Derman, 19. yüzyılda, Osmanlı’nın mali kriz döneminde kalitesiz hattatların camiyi doldurduğunu, bu nedenle mevcut hatların sanat ve tarih açısından değersiz olduğunu belirtiyor. Prof. Dr. Sadettin Ökten ise, Selimiye’nin sadece tarihi değil, dini ve kültürel anlamda da kutsal bir simge olduğunu ve günümüzdeki tezyinatın barok etkileri taşıdığını, bunun İslam medeniyet anlayışıyla çeliştiğini vurguluyor. Restorasyonun, özgün 16. yüzyıl nakışlarını esas alan yeni bir düzenleme olduğu savunuluyor.
- Koruma Uzmanlarının Tepkisi: “Tarihi Katmanlar Korunmalı”
Tarihsel Çevre ve Yapı Korumacıları Derneği gibi kuruluşlar, mevcut tezyinatın 16. yüzyıldan itibaren tarih boyunca korunmuş ve belgelenmiş önemli bir katman olduğunu belirtiyor. 1830 ve 1904 tarihli görsellerle desteklenen kanıtlara göre, kubbedeki süslemeler yaklaşık 200 yıldır büyük oranda korunuyor. Bu katmanın yok edilmesi, uluslararası koruma ilkelerine aykırı ve “tarihi tahrifat” olarak değerlendiriliyor. Dernek, yeni projenin varsayıma dayalı olduğunu ve kubbedeki Esmaü’l-Hüsnâ yazılı madalyonların kaldırılmasının da tarihi esere zarar vereceğini savunuyor.
İlber Ortaylı’dan Uluslararası Müdahale Çağrısı
Tarihçi İlber Ortaylı, sosyal medya üzerinden restorasyon sürecine ilişkin endişelerini dile getirerek, kararların ehliyetsiz kişilerce ya da “takım kayırmasıyla” alındığını öne sürdü. Selimiye’nin tüm insanlığın ortak mirası olduğunu vurgulayan Ortaylı, uluslararası uzmanların (UNESCO) devreye girmesi gerektiğini ifade etti.
Şeffaflık ve Hukuki Sorunlar
Edirne Kent Konseyi, restorasyonun şeffaflık sorunları yaşadığını, uzmanların sahaya erişimlerinin engellendiğini ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmediğini belirtiyor. Edirne Koruma Bölge Kurulu’nun, daha önce üç kez reddettiği yeni kalem işi restitüsyon projesini 29 Temmuz 2025’te onaylaması hukuki tartışmaları beraberinde getirdi. Koruma dernekleri bu kararın usule aykırı olduğunu ve Selimiye’nin UNESCO listesinden çıkarılma riskini artırdığını ifade ediyor.
Bilim Dışı Müdahale İddiası
Tarihsel Çevre ve Yapı Korumacıları Derneği, yapılan kalem işi restorasyonunun bilimsel verilere dayandırılmadığını ve Mimar Sinan’ın özgün mimari ve süsleme anlayışının göz ardı edildiğini belirterek, bu tür müdahalelerin ciddi sanatsal ve tarihi kayıplara yol açacağını açıkladı.