Uluslararası edebiyat çevrelerinin İngiliz edebiyatına bakışı, yapılan bir anket çalışmasıyla gün yüzüne çıktı. Farklı coğrafyalardan 82 edebiyat eleştirmeninin katılımıyla gerçekleştirilen ankette, İngiliz edebiyatının en önemli romanları belirlenmeye çalışıldı. Ortaya çıkan sonuçlar, klasikleşmiş eserlerin gücünü bir kez daha ortaya koyarken, bazı sürpriz seçimler de dikkat çekti.
Anket sonuçlarına göre, George Eliot’ın 1874 tarihli eseri “Middlemarch” zirvede yer alıyor. Roman, karmaşık karakterleri ve toplumsal eleştirileriyle öne çıkıyor. Virginia Woolf’un modern İngiliz edebiyatına damga vuran iki eseri de listede üst sıralarda yer alıyor: 1927 tarihli “Deniz Feneri” ikinci, 1925 tarihli “Mrs Dalloway” ise üçüncü sırada bulunuyor. Woolf’un deneysel anlatım teknikleri ve karakterlerin iç dünyasına yoğunlaşması, bu romanları edebiyat tarihine kazımış durumda.
Charles Dickens, listede üç romanıyla yer alarak İngiliz edebiyatının en üretken ve sevilen yazarlarından biri olduğunu gösteriyor. “Büyük Umutlar” dördüncü, “Kasvetli Ev” altıncı ve “David Copperfield” sekizinci sırada yer alıyor. Dickens’ın toplumsal adaletsizlikleri eleştiren, sürükleyici hikayeleri, okuyucuların ilgisini her dönemde çekmeyi başarıyor.
Charlotte Brontë’nin “Jane Eyre”i beşinci sırada yer alırken, kız kardeşi Emily Brontë’nin “Uğultulu Tepeler”i yedinci sırada bulunuyor. Brontë kardeşlerin gotik unsurlar içeren, tutkulu aşkları ve güçlü kadın karakterleri işleyen romanları, edebiyatseverlerin favorileri arasında yer alıyor. Mary Shelley’nin bilim kurgu türünün öncülerinden sayılan eseri “Frankenstein” dokuzuncu sırada bulunurken, William Makepeace Thackeray’in toplumsal hiciv romanı “Gurur Dünyası” (Vanity Fair) listeyi onuncu sırada tamamlıyor. Bu romanlar, farklı türlerdeki başarılarıyla İngiliz edebiyatının zenginliğini gözler önüne seriyor.