Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, 20. yılını kutladığı bu özel dönemde, Film ve Video Programları kapsamında “Bütün O Sanat” adlı bir film programını izleyicilerle buluşturuyor. 15 Ekim’de başlayacak ve 18 Ocak’a kadar devam edecek olan bu seçki, Pera Müzesi Oditoryumu’nda sanatın farklı disiplinlerini sinema perdesinde bir araya getirecek. Toplamda 20 filmden oluşan program, sanatseverlere zengin bir içerik sunmayı hedefliyor.
Program, sanat tarihine damga vurmuş önemli şahsiyetlerin hayat hikayelerinden kesitler sunan biyografik yapımlara, sanatçıların yaratım süreçlerini gözler önüne seren belgesellere, dans ve sinemanın ahenkli birlikteliğinden doğan başyapıtlara ve sanatçıların iç dünyalarına odaklanan filmlere ev sahipliği yapacak.
“Bütün O Sanat” programı, müzenin kültürel etkileşimi destekleyen ve kapsayıcı yaklaşımını yansıtmayı amaçlıyor. Bu doğrultuda, Laura Poitras’ın Venedik Film Festivali’nde büyük ödül kazanan belgeseli “Hayatın Tüm Acıları ve Güzellikleri”, ünlü fotoğrafçı Nan Goldin’in yaşamını ve Amerika’daki opioid krizine karşı verdiği mücadeleyi konu alıyor. Giorgio Diritti’nin Berlin Film Festivali’nde gösterilen filmi “Saklanmak İstiyordum” ise, Antonio Ligabue’nin dışlanmışlıkla dolu yaşamından resme uzanan etkileyici hikayesini anlatıyor. Miloš Forman’ın sekiz Oscar ödüllü başyapıtı “Amadeus”, Mozart’a karşı derin bir kıskançlık besleyen besteci Salieri’nin karmaşık duygularını mercek altına alırken, Derek Jarman’ın “Caravaggio”su, ressamın kurallara meydan okuyan yaşamını ışık ve gölge oyunlarıyla sinemaya aktarıyor. Wim Wenders’in Oscar adayı belgeseli “Pina”, modern dansın öncülerinden Pina Bausch’un sanatsal mirasını incelerken, Carlos Saura’nın “Kanlı Düğün” filmi, Federico García Lorca’nın ünlü tragedyasını flamenko dansının büyüleyici diliyle sahneye taşıyor. John Cassavetes’in “Açılış Gecesi” filmi ise, bir aktrisin yaşlanma kaygısıyla yüzleştiği ve sahne korkusunu aşarak yeniden sahneye çıkma sürecini takip ediyor.
Program, sanatçıların eserlerini yaratırken geçirdikleri süreçlere odaklanan filmleri de içeriyor. Francis Ford Coppola’nın “Kıyamet” filminin çekimleri sırasındaki kaotik ortamı yansıtan “Karanlığın Kalbi” ve Bob Fosse’un Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazanan, otobiyografik öğelerle zenginleşmiş müzikali “Ölümün Beşinci Safhası” sinemaseverlerle buluşacak. Coen Kardeşler’in Altın Palmiye ödüllü filmi “Barton Fink”, Hollywood’un perde arkasını kara mizahla ele alırken, Jean-Luc Godard’ın başyapıtı “Nefret”, sinema dünyasının arka planındaki aşk ve yabancılaşma temasını işliyor.
Seçkide ayrıca sanatın toplumsal ve politik etkilerine odaklanan filmler de yer alıyor. Mati Diop’un Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı kazanan “Dahomey” filmi, sömürge döneminde Fransa’ya götürülen kraliyet hazinelerinin Benin’e geri dönüş sürecini izlerken, Nelson Pereira dos Santos’un “Rio, Kuzey Bölgesi” filmi, samba müziği aracılığıyla besteci Espírito da Luz’un hayat hikayesini anlatarak sınıfsal eşitsizliklere dikkat çekiyor. İranlı yönetmen Ali Asgari’nin ev hapsindeyken çektiği, kişisel bir anlatıdan direniş hikayesine dönüşen “Asit Bulutlarının Üzerinde” filmi ise, ülkedeki güncel siyasi durumu beyazperdeye taşıyor.
Chantal Akerman’ın “Anna’nın Buluşmaları”, göçebe bir yönetmenin yolculuğunu anlatırken, Kogonada’nın “Columbus” filmi, modernist mimarinin ortasında kesişen iki farklı hayatı şiirsel bir anlatımla sunuyor.
“Bütün O Sanat” programı kapsamında, film gösterimlerinin ardından özel söyleşiler de düzenlenecek. Yönetmen Berna Gençalp’in ressam Mihri Hanım’ın hayatını konu alan belgeseli “Kim Mihri” de programda yer alıyor. Film gösteriminin ardından 22 Ekim’de Berna Gençalp ile bir söyleşi gerçekleştirilecek. Ayrıca, Márta Mészáros’un otobiyografik “Günceler” üçlemesinin gösterileceği seçkide, “Anne ve Babama Günce” filminin ardından Mészáros sineması üzerine Sevgi Can Yağcı Aksel ile bir söyleşi yapılacak.