Apple, M4 çipli iPad Pro modelinden yaklaşık bir buçuk yıl sonra yeni M5 çipli iPad Pro’yu tanıttı. Bir önceki model, inceltilmiş tasarımı, nano-texture ekran opsiyonu, OLED panelleri ve yatay konumlandırılmış ön kamerası ile büyük bir yenilik sunmuştu. Alüminyum kasalı, fonksiyon tuşlu ve dokunsal geri bildirimli Magic Keyboard da bu kapsamlı yeniliğin bir parçasıydı. M5 çipli yeni iPad Pro ise daha çok çip ve bağlantı teknolojilerine odaklanan, evrimsel bir gelişme olarak nitelendiriliyor.
Yeni iPad Pro’nun merkezinde M5 çipinin sunduğu performans artışı yer alıyor. Apple’ın verilerine göre, M5 çipi M4’e göre CPU performansında %40’a kadar, GPU performansında ise 2.5 kata kadar artış sağlıyor. Neural Engine tarafında da saniyede 45 trilyon işlem yapabilme kapasitesiyle yapay zeka görevlerinde önemli bir verimlilik sunuyor. Apple, yapay zeka odaklı uygulamalarda M5 çipinin sağladığı kazanımları gösteren özel iş akışı sonuçlarını da paylaştı. Bu sonuçlar, özellikle video düzenleme ve 3D modelleme gibi alanlarda belirgin iyileşmeler olduğunu gösteriyor.
Çip performansının yanı sıra, M4 çipli modele kıyasla dikkat çeken başka teknik geliştirmeler de bulunuyor. Yeni modelde başlangıç seviyesi RAM kapasitesi artırılırken, SSD depolama biriminin okuma ve yazma hızları iki katına çıkarıldı. Harici ekran denetleyicisi artık 120Hz yenileme hızı ve Adaptive Sync teknolojisini destekliyor. GPU, çekirdek başına entegre sinirsel hızlandırıcılar ve yeni Tensor API’leri ile güçlendirildi. Ayrıca hücresel bağlantı hızı artırılırken, cihaz Wi-Fi 7 ve Bluetooth 6 gibi en güncel kablosuz standartlarını destekliyor.
Ancak bu yükseltmelerin pratikteki etkisi sınırlı bir kullanıcı kitlesi için geçerli olabilir. Günlük kullanımdan profesyonel çizim ve tasarıma kadar birçok yaygın iPad Pro iş akışı, zaten M4 modelinin performans sınırları içinde rahatlıkla gerçekleştirilebiliyor. Dolayısıyla M5’in getirdiği performans artışı, yalnızca çok özel ve yoğun senaryolarda belirginleşecektir. Büyük yapay zeka modelleriyle çalışmak, harici sürücülere uzun süreli ve yüksek boyutlu veri aktarımları yapmak, belleğe sığmayan ve sanal bellek kullanımını gerektiren iş yükleri veya 120Hz harici bir monitörle profesyonel düzeyde çalışmak bu senaryolara örnek gösterilebilir. M4 modelini en yoğun şekilde kullanan profesyoneller için bile bu durumlar nadiren karşılaşılan durumlardır.
Bu durum, M5 çipli iPad Pro’yu yakın zamanda cihazını yenilemiş olan kullanıcılar için bir yükseltme ürünü olmaktan ziyade, daha eski iPad veya dizüstü bilgisayar sahipleri için bir değiştirme alternatifi haline getiriyor. Halihazırda bir M4 iPad Pro sahibi olan bir kullanıcı için genel kullanım amaçlı bir yükseltmeyi haklı çıkaracak belirgin bir neden bulunmuyor. Yaratıcı profesyoneller için bile, iş akışları özel olarak GPU hızlandırmalı yapay zeka araçlarını veya 120Hz harici ekranları gerektirmiyorsa, bu yükseltme önemli bir zaman tasarrufu veya çığır açan bir yetenek artışı sağlamayacaktır. Öte yandan, daha eski bir iPad Pro modelinden geçiş yapacak veya cihazı önümüzdeki yıllarda yapay zeka ve profesyonel düzeyde harici monitör işleri için kullanacak olanlar için M5, geleceğe yönelik daha geniş bir performans aralığı ve limitlere takılma olasılığının azalması anlamına geliyor. Yeni modelin, gelecekteki yazılım güncellemeleri ve değişen uygulama gereksinimleri karşısında daha uzun süre yetkin kalması bekleniyor.
