Jeff Bezos’un kurucusu olduğu Blue Origin şirketi, geliştirdiği New Glenn mega roketinin iticisini Atlantik Okyanusu üzerindeki insansız bir platforma indirmeyi başardı. Bu başarı, şirketin bu alandaki ikinci denemesinde gerçekleşti. Bu gelişmeyle Blue Origin, roket iticisini başarılı bir şekilde okyanus platformuna indiren ikinci özel şirket unvanını elde etti. Bu alanda öncü konumda bulunan Elon Musk’ın sahibi olduğu SpaceX şirketi, daha önce benzer başarılar elde etmişti.
Perşembe günü gerçekleştirilen fırlatma sadece bir iniş denemesi olmanın ötesine geçti. New Glenn roketinin üst kademesi, kalkıştan yaklaşık 34 dakika sonra ilk ticari yükünü başarıyla yörüngeye yerleştirdi. Bu yük, NASA’nın Mars’a göndereceği ve gezegenin atmosferini detaylı bir şekilde inceleyecek olan ikiz uzay araçlarından oluşuyordu. Bu çifte başarı, böylesine büyük ve karmaşık bir roket sistemi için ikinci fırlatışta elde edilmesi bakımından oldukça dikkat çekici bir başarı olarak değerlendiriliyor.
Bu gelişmeyle birlikte Blue Origin, fırlatma pazarında önemli bir oyuncu olarak SpaceX ile doğrudan rekabet edebilecek bir konuma yükseldi. SpaceX, mevcut durumda Falcon 9, Falcon Heavy ve Starship roketleriyle küresel pazarın liderliğini elinde bulunduruyor.
Elde edilen bu başarı, genel uzay endüstrisi için de önemli bir kilometre taşı olarak kabul ediliyor. Rakip şirket SpaceX’in CEO’su Gwynne Shotwell, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada bu durumu “muhteşem” olarak nitelendirdi. Elon Musk da kısa bir süre sonra Blue Origin’i tebrik etti. New Glenn roketi, Florida’daki Cape Canaveral Fırlatma Kompleksi 36’dan havalandı.
Uçuşun yaklaşık dördüncü dakikasında ikinci kademe roketten ayrıldı ve uzayın derinliklerine doğru yolculuğuna devam etti. New Glenn iticisi ise Dünya’ya geri dönüş yolculuğuna başladı. Uçuşun yaklaşık onuncu dakikasında, 57 metre yüksekliğindeki devasa itici, okyanus üzerindeki platforma kontrollü bir şekilde iniş yaptı.
New Glenn roketinin ilk fırlatışı Ocak ayında gerçekleştirilmişti. Blue Origin, o denemede de iticiyi geri getirmeyi hedeflemiş ancak itici platforma inme fırsatı bulamadan havada patlamıştı. Raporlara göre şirket, Federal Havacılık İdaresi ile işbirliği yaparak roket üzerindeki teknik sorunları tespit etti ve bir dizi düzeltme gerçekleştirdi. Şirket, bu düzeltmelerin ardından ikinci denemede inişi sorunsuz bir şekilde tamamlayacağından emindi.
Bir roket iticisini bu şekilde başarılı bir şekilde indirebilmek, roket sistemini yeniden kullanılabilir hale getirmenin en önemli adımlarından birini oluşturuyor. Yeniden kullanılabilirlik, müşteriler için maliyetleri önemli ölçüde düşüren kritik bir özellik olarak öne çıkıyor ve SpaceX bu konuda uzmanlaşmış bir şirket olarak biliniyor. Blue Origin’in şimdi bu iticiyi yenileyerek tekrar fırlatma kapasitesini göstermesi gerekiyor.
Bu tür yetenekler, hem ticari müşteriler hem de devlet görevleri için hayati önem taşıyor. Blue Origin, uzun yıllardır Ay’a odaklanmış durumda ve halihazırda bir Ay iniş aracı geliştiriyor. SpaceX de Starship ile benzer bir program yürütüyor. Ancak hükümetin bu programların hızlandırılmasını talep ettiği ve NASA yetkililerinin son dönemde SpaceX’i yavaş ilerlediği yönünde eleştirdiği biliniyor. Perşembe günkü başarılı fırlatma ve iniş, Blue Origin’in bu büyük hedeflere ulaşma yolunda ne kadar kararlı olduğunu gösteren önemli bir adım oldu.
