Fatma Efe Nergiz’in “Kırık Zaman Aynası” adlı yeni eseri, Çınar Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluştu. Kitap, okuyucuyu zamanın ve benliğin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor.
Tanıtım metnine göre, ayna, bir mağaranın kadim sakini gibi, her ziyaretçinin kendini bulmasına aracılık ediyor. Ayna, zamanın kilidini açan bir içgörüye dönüşerek, okuyucuyu iki gözlü ve çok dilli bir rehber misali Uçmakovası’na sürüklüyor. Bu yolculuk, aynaya bakmaya benziyor; her defasında parçalanmış bir kitabın sayfasına ulaşmak, dağılmış bütünlüğü yeniden bir araya getirmek ve ebedi bir bütünlüğe ulaşmak gibi.
Peki, bu yolculuk gerçek mi yoksa bir düş mü? Cevap, bir samurun haykırışında, doğanın sarsılmaz sadakatinde, bir kuzgunun temkinli kanadında, dumanı tüten bir köy evinde, uzayın derinliklerine takılan akılda ve anlaşılmaz kelimelerde gizli. Bunların her biri, kırık bir aynadan yansıyan zaman parçaları.
“Kırık Zaman Aynası”, insanın kendi gölgesiyle yüzleştiği o derin anlara ışık tutuyor. Aynadaki yansımanızla karşılaştığınızda, zamanın acısına dokunacak ve belki de bir söğüt ağacına dönüşmeyi seçeceksiniz. Kitap, insanın kendine bakma cesaretini anlatan şiirsel bir anlatıya sahip. Her sayfası, okuyucuyu kendi aynasına bakmaya davet ediyor; böylece içsel bir keşif yolculuğuna çıkarıyor. Roman, okuyucuyu kendi varoluşunun derinliklerine inmeye ve zamanın kırık parçaları arasında kendi bütünlüğünü bulmaya teşvik ediyor.
