Birleşik Krallık, trenlerdeki kronikleşmiş yavaş ve kesintili Wi-Fi sorununa çözüm bulmak amacıyla, Formula 1 araçlarında kullanılan bağlantı teknolojisini demiryollarına entegre eden yenilikçi bir pilot uygulama başlattı. Güneybatı bölgesinde yürütülen bu testlerde, trenlere hem yer istasyonlarından gelen mobil sinyalleri hem de alçak yörünge uydularını eş zamanlı olarak kullanabilen karma bir sistem entegre ediliyor.
Motion Applied adlı İngiliz teknoloji firmasının geliştirdiği ve Cornwall, Devon, Plymouth, Somerset ve Torbay ulaşım otoritesi Peninsula Transport ile işbirliği içinde yürütülen bu deneme, Great Western Railway filosuna ait bir Intercity Express treninde 60 gün boyunca test ediliyor. Kasım ayının ortalarında başlayan test süreci, trenin Güneybatı İngiltere hattındaki düzenli seferleri sırasında hibrit bağlantı sisteminin gerçek dünya koşullarındaki performansını değerlendiriyor.
Bu sistemin temel prensibi, yüksek hızda hareket eden trenin bağlantı kopmalarını önlemek için ihtiyaç duyduğu kesintisiz veri akışını, hem yer tabanlı baz istasyonlarından hem de alçak Dünya yörüngesindeki uydulardan aynı anda sağlamak.
Motion Applied’ın başkanı Nick Fry, yüksek hızda seyreden araçların bağlantı problemlerinin motor sporlarındaki bağlantı ihtiyaçlarına çok benzediğini belirtiyor. Fry, Formula 1 araçları için geliştirilen bağlantı teknolojilerinin, trenlerin ağlar arasında kesintisiz bir şekilde geçiş yapabilmesine olanak sağladığını vurguluyor.
Birleşik Krallık’ın tren Wi-Fi performansı, uluslararası karşılaştırmalarda oldukça düşük seviyede bulunuyor. Ookla’nın yaptığı bir araştırmada, Avrupa ve Asya’daki 18 büyük pazar arasında 16. sırada yer alıyor. Ortalama indirme hızı yalnızca 1,09 Mbps iken, listenin zirvesindeki İsveç trenlerinde bu hız 64,58 Mbps’ye ulaşıyor. Bu veriler, demiryolu bağlantısında modernizasyon ihtiyacının aciliyetini gözler önüne seriyor.
Ulaştırma Bakanlığı, 2025 bütçe döneminde tüm ana hat trenlerinde 2030 yılına kadar alçak yörünge uydu bağlantısını devreye almak için 41 milyon sterlinlik bir kaynak ayırdı. Pilot uygulamanın, bu hedefle uyumlu bir şekilde geliştirildiği ve geniş kapsamlı bir altyapı dönüşümünün ilk adımlarından biri olduğu belirtiliyor.
Peninsula Transport yönetim kurulu üyesi Dan Rogerson, pilot uygulamanın ulaşım altyapısının dijital dönüşümünde önemli bir adım olduğunu ifade ediyor. Rogerson, bunun yalnızca yolculara sunulan Wi-Fi hizmetini iyileştirmekle kalmayıp, aynı zamanda bölgenin ulaşım ağını destekleyecek yeni bir dijital omurga oluşturma çabası olduğunu vurguluyor.
Demiryolu kampanya grubu Railfuture temsilcisi Bruce Williamson, bu girişimi memnuniyetle karşıladığını belirtiyor. Wi-Fi’nin yolcular için giderek daha temel bir hizmet haline geldiğini söyleyen Williamson, tren bağlantılarında uzun süredir yaşanan sorunların çözümü için bu tür teknolojik adımların atılmasının elzem olduğunu ifade ediyor.
Güney İngiltere hattında bu yıl, South Western Railway’in Earlsfield ile Basingstoke arasındaki seferler için direkler ve antenlerle oluşturulan özel bir 5G ray ağı üzerinden süper hızlı Wi-Fi dağıtımını başlatmasıyla başka bir girişim daha hayata geçirilmişti. Yeni pilot uygulama ise uydu destekli hibrit yaklaşımıyla ülkedeki farklı bağlantı modellerine yeni bir soluk getiriyor.
