İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi, Şafak’ın Bit Palas romanında Kırıkkanat’ın Sinek Sarayı adlı eserinden intihal yaptığı yönündeki bilirkişi tespitlerini yerinde bularak tazminat kararını onadı.
Kırıkkanat: “Emeğin hakkı yerini buldu”
Kararı sosyal medya hesabından duyuran Kırıkkanat, mahkemenin tazminata hükmedilmesini isabetli bulduğunu belirterek davalıların istinaf başvurularının reddedildiğini açıkladı.
“Emeğin, fikrî mülkiyetin ve telif hakkının korunmasına katkı sağlayan bu karar nedeniyle mutluyum” diyen Kırıkkanat, kararın diğer yazarlar açısından da önem taşıdığını vurguladı:
“Emeğin hakkı er geç yerini buluyor.”
Edebiyat dünyasından Şafak’a destek
Kararın ardından edebiyat camiasından pek çok isim Şafak’a destek veren ortak bir açıklama yayımladı.
Afşin Kum, Ayfer Tunç, Alper Canıgüz, Başar Başaran, Hakan Bıçakçı ve Zülfü Livaneli’nin de aralarında bulunduğu yazarlar, edebî eserlerle ilgili ihtilafların uluslararası etik ve hukuki standartlar çerçevesinde, serinkanlı bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Açıklamada, “Edebiyatla ilgili tartışmaların edebiyat dışı ölçütlerle karara bağlanmasını doğru bulmuyoruz” denildi.
Doğan Kitap: “Kararı kabul etmiyoruz”
T24’ün aktardığına göre Doğan Kitap, mahkemenin kararına katılmadıklarını duyurarak hukuk mücadelesine devam edeceklerini bildirdi.
Şafak’ın “yüzde 5 ortak kelime ve tema kullanmakla” suçlandığını belirten yayınevi, bu iddiayı “komik ve asılsız” olarak nitelendirdi. Açıklamada, “Sanat ve edebiyat eserlerine bu şekilde yaklaşılırsa ülkede edebiyat üretilemez” ifadeleri kullanıldı.
Dava sürecinin geçmişi
Mine Kırıkkanat, Elif Şafak’ın Bit Palas romanında kendi eserinden intihal yapıldığını öne sürmüş; Şafak ise bu iddiayı “akıl dışı bir iftira” olarak tanımlamıştı.
İstinaf mahkemesinin kararıyla, davada Kırıkkanat lehine verilen tazminat hükmü kesinleşmiş oldu.
Şafak’ın yayıncısı Doğan Kitap’tan ise şu açıklama yapıldı;
Doğan Kitap yayınevi olarak yirmi seneden uzun bir zamandır, Türk ve dünya edebiyatının en güçlü kalemlerinden Elif Şafak’ın kitaplarını basmaktan gurur duyuyoruz. Yazarımız aleyhine 16. Hukuk Dairesi tarafından alınan yüzde 5’lik intihal kararını asla kabul etmiyor ve hukuk mücadelemizi sürdüreceğimizi tüm kamuoyuna duyuruyoruz. Yazarımız abes ve sürreal bir şekilde, yüzde 5 ortak kelime ve tema kullanmakla suçlanmaktadır. Bu komik ve asılsız suçlama sadece yazarımızı değil, tüm edebiyat ve sanat camiasını hedef almaktadır. Sanat ve edebiyat eserlerine bu şekilde yaklaşılırsa bu ülkede artık edebiyat üretilemez.
Türk ve dünya edebiyatının en seçkin ve sevilen yazarlarından biri aleyhine Mine Kırıkkanat’ın yıllardır sürdürdüğü haksız suçlamalar ve kişisel saldırılar, tüm edebiyat dünyamızın malumu. Kırıkkanat’ın iddialarının edebiyat açısından anlamsızlığı, Elif Şafak’ın kitabının özgün ve güçlü bir roman olduğu, Türk edebiyatının saygın yazar, çevirmen, akademisyen ve eleştirmenlerinin yazdığı birbirinden güçlü raporlarla kamuoyuna ve mahkemeye sunulmuştu. Dileyen herkes bunları açıp okuyabilir.
Ayrıca Türkiye’nin önemli üniversitelerinde görev yapan, telif hakları konusunda uzman hukukçuların verdiği raporlar da dava dilekçesinde yer aldı. Ülkenin yüz elliye yakın saygın edebiyatçısı bir araya gelerek ortak açıklamayla Elif Şafak’a desteklerini ve bu durumun edebiyatı nasıl zedelediğini ve bunun edebiyattan çıkıp bir linç kampanyasına dönüştüğünü beyan ettiler. Tüm bunlara rağmen İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi itirazımızı detaylı okumadan, gerekçe bile göstermeden reddetti.
Tek dayanağı uzmanlığı son derece tartışmalı tek bir “bilirkişinin” verdiği yüzde 5’lik rapor olan bu kararın Yargıtay’dan döneceğine ve adaletin yerini bulacağına inanıyoruz.
Söz konusu “bilirkişi” raporunda, iki roman arasında ne tek bir sayfa ne tek bir paragraf ne tek bir cümle benzerliği olmadığı açıkça itiraf edildiği halde, ne gariptir ki kelimeler arasında benzerlik aranıyor. Bunlar “sokak”, “sigara”, “apartman”, “mimari”, “İstanbul”, “çöp”, “kedi”, “balkon” ve “sigara” gibi herkesin ve her yazarın zaten kullanmakta olduğu konular ve sözcüklerdir. Kelimeler bir millete aittir. Kimsenin tekelinde değildir. Dolayısıyla “çöp” veya “kedi” veya “apartman” kelimeleri Mine Kırıkkanat’ın özel malı ya da mülkü olamaz. Böyle korkunç ve absürt bir zihniyetle edebiyata yaklaşılırsa yarın herkes herkese dava açabilir ve tüm bir edebiyat ve sanat camiası eser üretemez hale gelir.
Ne yazık ki 16. Hukuk Dairesi dosyayı detaylı incelemek ve sunulan uzman raporlarını okumak yerine, şaibeli bilirkişinin ifadelerini aynen kopyalamış. Bu ne yazık ki son dönemde Türkiye’de gittikçe artan adaletsizlik ve hukuksuzluk algısına hizmet eden bir durum oluşturuyor.
Bu temelsiz karara karşı yazarımızın hakkını savunmaya devam edeceğimizi, bu akıllara durgunluk veren davayı Yargıtay’a taşıyacağımızı, adalet yerini bulana kadar hukuk yoluyla sonuna kadar mücadele edeceğimizi herkesin bilmesini istiyoruz.
Bizler tüm hayatını kitaplara, edebiyat ve sanata adamış insanlarız. Elif Şafak Türk ve dünya edebiyatının en değerli kalemlerinden biridir. Hiç kimsenin kişisel çıkarları için ona ve yayımlamaktan gurur duyduğumuz eserlerine zarar vermesine müsaade etmeyeceğiz.
Kamuoyuna duyurulur.
