Etkinlik, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından düzenlenirken, Gülhane’deki Alay Köşkü’nde bulunan Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi’nde yapıldı.
Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk’un konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte, Tanpınar’ın Türk edebiyatındaki yeri ve eserleri üzerine derinlemesine bir söyleşi gerçekleştirildi. Çoruk, Tanpınar’ı anlatmanın hem kolay hem de zor olduğunu belirterek, “Ahmet Hamdi Tanpınar, Türk edebiyatının en etkili yazarlarından birisidir” dedi.
Tanpınar’ın Edebiyat Anlayışı ve Şiirsellik
Çoruk, Tanpınar’ın edebiyat dünyasında şair, romancı, edebiyat tarihçisi ve denemeci olarak çok yönlü bir sanatçı olduğunu belirtti. “Onun eserlerine bakıldığında, yazdığı metinlerde şiirsel bir etkilenimin olduğunu görmek mümkündür. Tanpınar’ın metinlerini cazip kılan şey de dilindeki şiirsellikti” diyen Çoruk, Tanpınar’ın şiirinin nicelikten çok nitelik açısından zengin olduğunu ifade etti. Çoruk, Tanpınar’ın şiir kitabını yayımlarken, şiirlerin sıralamasını 4 kez değiştirdiğini belirterek, şairin eserlerine ne kadar titiz yaklaştığını vurguladı.
Tanpınar: Yerelden Evrensele Bir Edebiyat Yolculuğu
Prof. Dr. Çoruk, Tanpınar’ı Türk edebiyatının ilk 10 romancısından biri olarak nitelendirerek, “Aynı zamanda dünya edebiyatının önemli isimleri arasında yer almaktadır. Tanpınar, yerelden evrensele uzanan bir çizgide eserler üretmiştir” dedi. Çoruk, Tanpınar’ın edebiyatındaki incelikleri Dostoyevski’nin tarzına benzeterek, “Romanlarındaki bu derinlikli insan çözümlemesi, onu edebiyatımızın en önemli figürlerinden biri yapmaktadır” diye ekledi.
Tanpınar’ın Yaşamı ve Geç Tanınması
Çoruk, Tanpınar’ın yaşamı boyunca yeterince tanınmadığını belirterek, “Tanpınar’ın metinleri yayınevlerinden basılmasına rağmen, eserleri dönemin şartlarında beklenen ilgiyi görmemiştir. Bunun nedeni, onun yazdığı dönemin ötesinde metinler ortaya koymasıdır” dedi. Tanpınar’ın, tıpkı Sabahattin Ali gibi, edebiyat dünyasında geç keşfedilen bir isim olduğunu ifade etti.
Tanpınar’ın Eserlerinin Keşfi ve İdeolojik Baskılar
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın 2000’li yıllarda daha geniş bir okuyucu kitlesine ulaştığını belirten Çoruk, Tanpınar’ın yaşadığı dönemde sıkça “sükut suikasti”ne uğradığını söyledi. Tanpınar’ın en yakın arkadaşları tarafından bile görmezden gelindiğini ve bu durumu çok derin bir şekilde hissettiğini aktaran Çoruk, “1990’lardan sonra, özellikle Yapı Kredi Yayınları’nın eserlerini basmasıyla Tanpınar daha geniş bir okuyucu kitlesine ulaşabildi” dedi.
Çoruk, Tanpınar’ın ideolojik baskılardan uzak bir yazar olduğunun altını çizerek, “O, sadece sanata ve edebiyatına odaklanmış, Batı’ya da açık bir yazar olmuştur” dedi. Çoruk, Tanpınar’ın ideolojik çatışmaların ve postmodern dönemin etkisiyle daha fazla anlaşılmaya başlandığını belirtti.
Yoğun katılımın olduğu etkinlik, katılımcıların soruları ve cevaplarla sona erdi.