Türkiye Bilişim Vakfı’nın (TBV) Başlangıç Noktası platformu tarafından hayata geçirilen Be Node Research projesi, 21 Ekim’de düzenlenen bir tanıtım etkinliğiyle basına ve kamuoyuna duyuruldu. Bu inovatif proje, akademi dünyası ile özel sektör arasındaki iş birliğini güçlendirerek, şirketlerin belirlediği stratejik konularda akademik bilgi ve araştırmalarla desteklenmiş, pratik ve uygulanabilir çözümler üretmeyi amaçlıyor.
Be Node Research, Türkiye’den ve uluslararası alandan akademisyenleri, Türkiye’nin önde gelen şirketleriyle bir araya getirerek, şirketlerin ihtiyaç duyduğu alanlarda çok yönlü ve uygulama odaklı akademik araştırmaların gerçekleştirilmesini sağlıyor. Her bir araştırma projesi, alanında uzman iki akademisyenin koordinasyonu altında yürütülüyor ve ilgili kurumların finansal destekleriyle hayata geçiriliyor.
Bu model, bilimsel bilginin gerçek dünya uygulamalarına aktarılmasını ve özel sektörün yenilikçilik ve sürdürülebilirlik hedeflerine somut katkılar sunmayı hedefliyor. Projede yer alan Akbank, DefineX, Doğuş Otomotiv & Doğuş Teknoloji, Garanti BBVA ve Schneider Electric gibi kurumlar, araştırmalara destek vererek sürecin önemli bir parçası oldular. Her kurum, kendi sektörlerindeki dönüşüm alanlarını temsil eden araştırma başlıkları belirleyerek projeye yön verdi.
Akbank Lab tarafından desteklenen iki araştırma, veri alanlarının yapay zeka uygulamalarındaki rolünü ve blokzincir teknolojisinin yönetişimdeki potansiyelini inceliyor. DefineX’in desteklediği araştırma, üretken yapay zekânın yazılım geliştirme süreçlerindeki etkilerini değerlendiriyor. Doğuş Otomotiv & Doğuş Teknoloji, otomotiv sektöründe yapay zeka tabanlı yeniliklerin üretim dışı alanlardaki potansiyelini araştıran bir projeye destek veriyor. Garanti BBVA ise, su verimliliği yaklaşımları ve gençlerin finansal kapsayıcılığı konularında iki ayrı araştırmayı destekliyor. Schneider Electric, iklim ve çevresel faktörlerin hareketlilik üzerindeki olası etkilerini inceleyen bir araştırmaya katkıda bulunuyor.
Be Node Research, sadece araştırma projeleri üretmekle kalmıyor, aynı zamanda kurumlar arasında sürdürülebilir diyalog ve bilgi alışverişi için de bir zemin oluşturuyor. Farklı disiplinlerden gelen akademisyenlerin özel sektörün ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretmesi, bilgi ve deneyim paylaşımını teşvik ederken, şirketlerin de akademik bilgiye doğrudan ve sürekli erişimini kolaylaştırıyor. Proje paydaşları, bu iş birliği modelinin Türkiye’deki akademik üretkenliğe ve özel sektörün inovasyon kapasitesine önemli katkılar sağlayacağına inanıyor.
