50 milyon sterlinlik (yaklaşık 58 milyon euro) kamu fonuyla desteklenen proje kapsamında, atmosferik parçacık salımı ve bulut parlatma gibi ileri teknolojilerin çevresel etkileri test edilecek.
Projeye öncülük eden İleri Araştırmalar ve İcat Ajansı (ARIA), deneylerin kontrollü ortamlarda gerçekleştirileceğini, toksik madde kullanılmayacağını ve çevresel etki analizlerinin titizlikle yapılacağını duyurdu. ARIA yetkilileri, testlerin yalnızca bilimsel veri toplamak amacı taşıdığını, gerçek dünyada meydana gelebilecek etkilerin laboratuvar ortamında tam anlamıyla anlaşılamadığını da vurguladı.
Denemeler kapsamında, atmosferdeki bulutların yansıtıcılığını artırmak ve güneş ışınlarını uzaya geri yansıtacak parçacıkları atmosfere salmak gibi yöntemler uygulanacak. Amaç, bu tekniklerin Dünya yüzey sıcaklığını geçici olarak düşürme potansiyelini ölçmek.
Bilim dünyasında yankı uyandıran projeye destek veren araştırmacılar, bu tür teknolojilerin, iklim krizinin geri dönüşü olmayan eşiğe ulaşmasını engelleyebilecek bir “acil fren mekanizması” olabileceğini savunuyor. Ancak bazı uzmanlar, bu müdahalelerin küresel yağış düzenlerini bozabileceği, tarım ve su kaynaklarını olumsuz etkileyebileceği yönünde uyarılarda bulunuyor.
Yetkililer, projenin tüm aşamalarının kamuoyuyla şeffaf biçimde paylaşılacağını, yerel halkla istişare süreci tamamlanmadan sahada herhangi bir uygulamaya geçilmeyeceğini belirtti.
İngiltere’nin bu alanda öncü bir adım atması, iklim mühendisliği tartışmalarını yeniden alevlendirecek gibi görünüyor. Bu deneylerin, gelecekte iklim krizine karşı nasıl teknolojik çözümler geliştirilebileceği konusunda önemli veriler sağlaması bekleniyor.