Bursa Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (BUFSAD), Bursa’nın zengin sanat geçmişiyle uyumlu bir şekilde, bu yıl 15. kez düzenlediği Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali’ni (FotoFest) Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kent Konseyi işbirliğiyle gerçekleştiriyor. Festival, 12 Aralık’tan 12 Ocak’a kadar şehrin çeşitli meydanlarında ve kültür merkezlerinde izleyicileri bekliyor. Bu yılki küratörlüğünü Gülbin Özdamar Akarçay ve Özcan Yurdalan üstleniyor.
Festivalin ana teması “kırılma zamanı” olup, farklı coğrafyalardan toplumsal ve kişisel kırılmaların fotoğrafik yansımalarını sunmayı amaçlıyor. Bu kapsamda, Türkiye’den tanınmış fotoğrafçıların yanı sıra uluslararası düzeyde de saygın isimler yer alacak. Festival programı, Bülent Kılıç, Rana Öztürk, Laura Chen gibi isimlerin söyleşileriyle zenginleştirilecek. Ayrıca, Murat Germen, Altan Bal, Kurtuluş Arı gibi isimlerin yanı sıra Handan Dayı ve Arjen Zwart gibi farklı fotoğrafçılar da festival boyunca çeşitli atölye çalışmaları düzenleyecek.
Sergilerin kapsamı, Tayyare Kültür Merkezi, UNESCO Meydanı, Zindankapı, Ressam Şefik Bursalı Sanat Galerisi, Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi, Nâzım Hikmet Kültürevi, Bursa Devlet Güzel Sanatlar Galerisi ve Meteor Balat Kültürevi gibi birçok önemli mekâna yayılacak. Festivalin etkinlikleri, şehrin farklı noktalarında, üstgeçitlerdeki reklam panolarından tren istasyonlarına, geniş caddelerden yol kenarlarına kadar ulaşarak, halkın günlük yaşamına entegre olacak şekilde planlanmış. Bu yaklaşım, festivalin coşkusunu şehrin her köşesinde yaşatmayı hedefliyor.
Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, festivalin açılış töreninde, Bursa’nın sanat alanındaki zenginliğine dikkat çekerek, festivalin her yıl daha da güçlenmesi ve etkili olması için kararlı çalışmaların devam edeceğini vurguladı. Tüm fotoğraf sanatçıları ve gönüllüleri de bu kapsamda kutlandı.
Festivalin küratörleri, fotoğrafın hafıza, direniş, umut ve yeni bakış açılarının ekseninden düşünmeye davet eden bir platform olduğunu belirtiyor. “Kırılma zamanı” teması, bireysel ve toplumsal kırılmaların, hegemonik anlatıları sorgulayarak radikal bir umut potansiyeli yaratabileceğini vurguluyor. Bu nedenle fotoğrafın sadece bir tanıklık, bir uğraş ve bir karşı duruş biçimi olarak değil, aynı zamanda bir hatırlama ve onarım aracı olarak da değerlendiriliyor.
