Louis-Ferdinand Céline’in “Savaş” adlı romanı, Ayberk Erkay’ın çevirisiyle Can Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluştu. Roman, savaşın yıkıcı etkilerini ve insanlığın çaresizliğini derinlemesine işliyor.
Kitabın tanıtımında yer alan ifadelerde, insan doğasının en zor anlarda bile masumiyet arayışından vazgeçmediği vurgulanıyor. Romanda, Fransız askeri Ferdinand’ın Flandra’da yaşadığı travmatik olaylar anlatılıyor. Ağır yaralı ve şaşkın bir halde savaşın ortasında kalan Ferdinand, hayatta kalmaya çalışırken, savaşın acımasızlığını ve ahlaki çöküntüsünü tüm çıplaklığıyla deneyimliyor. Askeri bir hastanede tedavi gördükten sonra ölümden dönen Ferdinand, savaşın yarattığı yıkımı daha derinden anlıyor.
Céline, “Savaş” ve “Londra” adlı eserlerinin el yazmalarının, “Taksitle Ölüm” adlı üçlemesinin ardından Paris’ten kaçarken direnişçiler tarafından çalındığını iddia etmişti. Bu iddia uzun süre şüpheyle karşılanmış, ta ki el yazmaları 2020’de gizemli bir şekilde ortaya çıkana kadar. Bu olay, Céline’in eserlerine olan ilgiyi daha da artırmış ve edebiyat dünyasında büyük yankı uyandırmıştı.
“The New Yorker”, “Savaş”ı, Büyük Savaş’ın dehşetini bu kadar derin ve yoğun bir şekilde hissettiren başka bir anlatım olmadığını belirterek övgüyle karşılıyor. “The Telegraph” ise, romanın sadece Céline’in tüm eserlerini incelemek isteyen araştırmacılar için değil, aynı zamanda sanat ile sanatçının ideolojik veya ahlaki geçmişi arasındaki ilişkinin sınırlarını sorgulayan kuramsal tartışmalar için de önemli olduğunu vurguluyor. “Savaş” romanı, okuyucuları savaşın insan üzerindeki etkilerini ve sanatın ahlaki sorumluluğunu derinlemesine düşünmeye davet ediyor.