Kitap, kısa sürede yoğun ilgi görerek ikinci baskısını yaptı.
Cumhuriyet’in 100. yılı vesilesiyle kaleme alınan bu eser, resmi tarih anlatısının ötesine geçerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecini ve bugüne uzanan temel meselelerini kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Aydın, kitabın giriş bölümünde bu çalışmayı neden kaleme aldığını şu sözlerle ifade ediyor:
“Bu kitap, 100. yılında Cumhuriyet’in, artık daha da ötelenemez hale gelen muhasebe gereksinimini karşılamaya çalışıyor.”
Aydın’ın “demokrasi ekseninde bir Cumhuriyet muhasebesi” olarak tanımladığı kitap, resmi tarih ezberlerinin ötesine geçmeyi amaçlıyor. Girişin ilerleyen bölümlerinde yazar bu yaklaşımını şöyle açıklıyor:
“… Cumhuriyet’i demokrasi ekseninde irdelediğimiz oranda, bizi gerçek bir cumhuriyet ve doğru bir laiklik kavrayışından uzaklaştıran ezberlerimizden de özgürleşebileceğimizi göreceğiz. Bu kitap tam da bunu yapmaya çalışıyor.”
Üç Bölümde Eleştirel Bir Okuma
Yanlış İliklenen Düğme, üç ana bölümden oluşuyor. İlk bölümde, “Demokratik Cumhuriyet’in İmkânları ve Tasfiyesi” başlığı altında, 1920 Meclisi ve 1921 Anayasası üzerinden Cumhuriyet’in demokratikleşme potansiyeli ve bu potansiyelin nasıl tasfiye edildiği analiz ediliyor. Çerkes Ethem’in tasfiyesi, hilafetin kaldırılması ve Cumhuriyet Halk Fırkası’nın kuruluşu gibi başlıklar bu çerçevede ele alınıyor.
İkinci bölüm, “Emek ile Sermaye Arasında Cumhuriyet” başlığını taşıyor. Bu bölümde Aydın, Cumhuriyet’in sınıfsal temellerini, ekonomik tercihlerini ve özellikle sol politikalarla kurduğu mesafeyi değerlendiriyor. Mustafa Suphi ve arkadaşlarının öldürülmesi de bu bağlamda tartışılan başlıklar arasında yer alıyor.
Son bölüm ise Türkiye’nin en tartışmalı konularından biri olan Kürt meselesine odaklanıyor. “Kardeşlikten İnkâra: Cumhuriyet’in Kürt Politikaları” başlıklı bölümde, Milli Mücadele yıllarındaki eşitlik vaatlerinden 1925 Şeyh Said İsyanı’na ve sonrasındaki politik dönüşümlere kadar birçok kritik gelişme inceleniyor.
Başkaya’dan Destek: “Harika bir tahlil”
Kitabın arka kapak yazısını kaleme alan düşünür ve yazar Fikret Başkaya, Erdoğan Aydın’ın çalışmasını şu sözlerle değerlendirdi:
“Yetkin bir tarihçi ve sosyal analist olan Erdoğan Aydın, elinizdeki bu kitapta, ‘Millî Mücadele’ dönemi ve akabinde yaratılan Türkiye’nin harika bir tahlilini yapıyor. Bu tahlili, Cumhuriyet’in ‘kimsesizlere’ karşı nasıl kurumlaştığının çarpıcı bilgisiyle tamamlıyor. Resmî tarihin tevatürlerini birer birer ifşa ediyor… Tek parti-tek adam iktidarına giden yolun taşlarının nasıl döşendiğini gösteriyor… Türkiye’nin yüz yıldır niçin demokratikleşemediği sorununu aydınlatıyor.”
Erdoğan Aydın’ın Yanlış İliklenen Düğme adlı eseri, Cumhuriyet tarihine eleştirel bir perspektiften bakmak isteyen okurlar için şimdiden dikkat çeken kaynaklardan biri haline gelmiş durumda.