Dosya

Erich Fromm Nasıl Okunur?

Neredeyse hepimizin yaşam ve nesnelerle kurduğumuz ilişkiler açısından ne denli “hastalıklı” olduğumuzu görebilmek adına Erich Fromm’un kitaplarına her geçen gün ihtiyacımız artmaktadır!

Erich Fromm Kimdir?

Fromm, çok zorlu dönemler yaşar. Birinci Dünya Savaşı sırasında ve İkinci Dünya Savaşı esnasında bütün olan bitenlere,i vahşete, öldürmenin anlamsızlığına, insandaki yıkıcılığa doğrudan tanık olur. Onun dünya görüşünü ya da psikolojisini şekillendirecek olan olaylar bu dönemde gerçekleşir. 1900 yılında Almanya’da doğar ve bu ülkenin iki savaşa da bir şekilde sebep olması yüzünden ve özellikle Hitler döneminde Naziler adı altında toplumun nasıl çığrından çıktığını kendi köşesinde endişe ile izler.

İlgili Makaleler

Fromm’un etkilendiği isimler Karl Marx, Sigmund Freud, Max Horkgheimer gibi isimlerdir. Bu üç ismin ortak noktasına bakıldığında, insanı yaşamda temel alan görüşler geliştirdikleri görülmekte. Bir başka deyişle, insanın metafizik ya da ideolojik saplantılardan kurtulup tarihsel süreç içerisinde ekonomik ve sosyal gelişmelerin odağında şekillenen bir canlı olarak ele almaları başat yöndür. Bu durumda, Fromm bu isimlerin kendi alanlarında yaptıklarını hümanist psikoloji adı altında psikoloji alanında uygulamaya geçirmek istedi. Onun amacı, psikolojinin üniversitelerde ya da doktorların tekelinde, anlaşılmaz kelimelerden oluşan bir dal olmasındansa herkesin anlayabileceği bir alan haline getirmekti. Çünkü her insanın psikoloji ile genel tabir edilen, bir iç dünyası vardır. Şayet bu iç dünya doğru bir şekilde yönetilemez, kanalize edilemezse kişinin hem kendisini gerçekleştirmesi olanaksız olur, hem de başkalarına karşı zarar verir. İnsanın “olmak” halinin ilk şartı Fromm için kendisinin gerçekten ne olduğunu bilebilmesidir.

Nasıl Erich Fromm Okunur?

Erich Fromm kuramı öğrenmek için onun temel kitaplarına başlamak, giriş seviyesinde yeterli olacaktır. Fromm’un kitapları okura karşı belirli sorumluluklar taşırlar. Örneğin, Fromm için insan sadece cinsellikten ibaret değildir. Bu açıdan Freud’dan ayrılır ama insanı başka bir açıdan ele aldığı için Freud’u da destekler aynı zamanda. İnsandaki her sorun cinsellik ile yorumlanamayacaksa, bu durumda insanın oluşumunu etkileyen durumlara karşı geniş bir değerlendirme yapmak gerekmektedir.

Burada Fromm’un neredeyse bütün görüşünü sığdırdığı iki kitaptan söz etmek yerinde olacaktır.

İnsandaki Yıkıcılığın Kökeni

İnsanın neden saldırgan olduğunu, başkalarına karşı niçin kötücül duygular beslediğinin sosyal ve tarihsel açıklaması olan bu kitap, Fromm’un adeta “opus magnum”* eseri olmayı hak etmektedir. Dini tabir olarak kullanılan “put” sözcüğünden hareketle, modern dünyada insanların kendilerine nasıl “putlar” yarattığının bir göstergesi sunulmaktadır. Milliyetçilik, yeni dini akımlar, dinsel ideoloji gibi pek çok argüman, Fromm nazarında birer put olarak görülmekte ve insanların bu gibi kavramlar nedeniyle körleşmelerinin tarihi anlatılmaktadır. Fromm’a başlangıç ya da bütün psikoloji görüşünü öğrenmek adına oldukça yararlı bir kitap olacaktır.

Sahip Olmak ya da Olmak

Böylesi bir ifade, yani sahip olmak ya da olmak, genel olarak günümüz insanı tarafından birbirinden ayrılamaz ve kitabın ismi sanki iki sözcüğün arka arkaya tekrarı gibi görünür. Ancak Fromm, bizlerin nasıl bir yanılgı içerisinde temelde birbirinden tamamen ayrı olan bu iki sözcüğü birbirine karıştırdığımızı gösterir. İnsanlar ve nesneler ile kurduğumuz ilişkilerde, sahip olmacı tavır yani bir başka ifade ile “iyelik eki” kullandığımızda (benim defterim, benim arabam, benim sevgilim, benim eşim vb.) o nesne ya da kişi hakkında söz sahibi olduğumuzdan bahseder. Halbuki nesneler ve insanlar için söz sahibi olmak mümkün müdür? Çünkü nesne ya da insan olsun, onlar sonludur ve sonlu olan şeylere nasıl sahip olunabilir. Fromm, Zen Budizmi’nden oldukça fazla etkilenmiştir. Budizm’in zihni öne çıkaran ve her an kendinin farkında olmayı öğütleyen savı, Fromm’un eserlerinde sık görülmektedir. Sahip olmak yerine nesneler ya da insanlar ile sadece “olmak” halinde kurulan ilişkilerin eşitlikçi ve aynı zamanda eşitlikten kaynaklı özgürleştirici olduğunu söylemektedir.

Fromm’un kuramı ya da yaşamını öğrenmek için söz konusu iki kitap yeterli bir başlangıç sunacaktır. Onun gösterdikleri ile ne denli büyük “hastalıklara” sahip olduğumuzu görebiliriz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu