Memduh Şevket Esendal’ın kaleminden çıkan “Tahran Anıları ve Düşsel Yazılar” adlı eser, Elips Kitap etiketiyle okuyucularla buluştu. Türk edebiyatının üretken isimlerinden Esendal, yaşamı boyunca kendini geliştirmeyi ve yeni şeyler öğrenmeyi ilke edinmiş bir yazar olarak öne çıkıyor. Sadece hikaye ve roman yazmakla kalmayıp, çeşitli resmi görevlerde de bulunmuş donanımlı bir şahsiyet.
Esendal’ın hayatının önemli bir bölümü, elçilik görevleri nedeniyle farklı ülkelerde geçti. Bu durum, onu kendi ülkesinden uzaklaştırarak bambaşka kültürlerle ve yaşamlarla tanışmasına olanak sağladı. Yazmak onun için bir tutku olduğundan, Tahran’da geçirdiği elçilik yıllarını da kayda geçirmeyi ihmal etmedi.
“Tahran Anıları ve Düşsel Yazılar”, Esendal’ın İran’ın karmaşık siyasi atmosferinde yaşadığı deneyimleri ve gözlemlerini içeriyor. Aynı zamanda, bu dönemde kaleme aldığı ve yazarın iç dünyasını yansıtan metinlere de yer veriyor. Eser, okuyucuyu Esendal’ın zihnine ve o dönemki İran’ın sosyal ve politik yapısına bir yolculuğa çıkarıyor. Kitapta yer alan metinler, Esendal’ın hem diplomatik görevlerini yerine getirirken edindiği izlenimleri hem de kişisel düşüncelerini ve duygularını aktarıyor. Böylece okuyucu, yazarın çok yönlü kişiliğine ve derinlikli bakış açısına tanık oluyor.
Kitaptan bir alıntı: “Bence en kötü ve en korkunç olan, bütün bu oyunun yeryüzünde geçip bitmesi idi. Bundan sonra da bir varlığımız varsa bana bildirmesini Yaradan’dan çok istedim ve yalvardım. Yaradan, isteyene her şeyi olduğu ve olacağı gibi bildirir. Bana da geleceği, bir gece bildirdi.” Bu satırlar, Esendal’ın varoluşsal sorgulamalarını ve manevi arayışlarını gözler önüne seriyor. Eser, sadece bir anı kitabı olmanın ötesinde, okuyucuyu düşünmeye ve kendi iç dünyasına yolculuk yapmaya davet ediyor.
