Faruk Duman’ın yeni romanı “Balıklarla İlgili Rivayet”, Yapı Kredi Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluştu. Roman, yazarın karakteristik anlatım tarzını yansıtarak masal, tarih ve yolculuk unsurlarını bir araya getiriyor. Duman, eserlerinde doğaya ses veriyor ve insanlığın yaşadığı trajedileri, umut, mücadele, kaçış ve hakikat arayışını edebiyatla harmanlıyor.
“Balıklarla İlgili Rivayet”, İstanbul’u kurgusal ve gerçek olayların iç içe geçtiği bir mekana dönüştürerek, masalsı bir anlatımla okuyucuyu karşılıyor. Roman, İstanbul’un geçmişinde yaşanan yıkımları ve felaketleri, tarihi kayıtlardan silinmelerini ve yeniden hatırlanışlarını konu alıyor. Hastalıklar, kıtlıklar, yangınlar ve kıyımlar sanki hiç yaşanmamış gibi davranılırken, bu olaylar yalnızca birkaç kişinin hafızasında kalıyor.
Şehir, tıpkı bir insan gibi birçok sıkıntıya göğüs geriyor, umutsuzluğa düşüyor, kirleniyor, kan kaybediyor ve ruhu daralıyor. Bir ceza gibi yayılan veba salgını, halkı kırıp geçirirken şehri de hasta ediyor ve rengini solduruyor. Veba, insanları kabuklarına çekilmeye zorluyor. Kimsesizliğin hakim olduğu şehirde gökyüzünden balıklar yağıyor, adeta bir tufan gibi İstanbul’u sarıyorlar.
Yunus Peygamber’e benzetilen Zeynel ve Nur karakterleri, bu yıkımın ortasında ayakta kalmaya çalışıyor. İkilinin tanık olduğu ve çare aradığı felaketler zincirine fırsatçılık da ekleniyor: Bir yandan insanların malına mülküne göz dikenler, diğer yandan halkı vergi ve şiddetle ezenler var. “Kan çürüdü mü çaresi yok” ifadesi, toplumsal çöküşe ve yozlaşmaya dikkat çekiyor. Hikayenin bir diğer boyutu ise, felaket zamanlarında insanların yarattığı gerçeklik algısı: Salgın ve yağmur dönemlerinde evlere kapanan insanlar, dışarıda olup bitenleri göremedikleri için kendilerine göre bir “dışarısı” yaratırlar. Bu durum, eski zamanların efsanelerine ve sahtekar seyyahların anlattıklarına benziyor. Sokaklarda tuhaf yaratıklar dolaşmaya başlıyor; hastalıklardan, yangınlardan etkilenmeyen ruhlar… Bu ruhlar, yeni bir nesil olarak dünyaya geliyor ve belki bir zaman sonra o saklanan insanları bulup hesap soracaklar.
Faruk Duman, Ardahan doğumlu bir yazar olup, uzun yıllar boyunca edebiyat dünyasında çeşitli görevler üstlenmiştir. Çocuk edebiyatıyla başladığı yazarlık kariyerinde, Türk edebiyatına önemli katkılar sağlamış, genç yazarlara yol göstermiştir. Duman, eserlerinde geleneksel anlatı formlarını özgün bir şekilde kullanarak, doğaya ve doğadaki varlıklara duyduğu ilgiyi yansıtmaktadır. Eserleri, Yaşar Kemal gibi önemli yazarlarla ilişkilendirilmiş ve birçok ödüle layık görülmüştür.