David Grossman’ın son eseri “Ülkenin Sonuna”, Siren Kitap etiketiyle ve Dilek Şendil’in çevirisiyle okurlarla buluştu. Kırktan fazla dile çevrilen kitaplarıyla tanınan Grossman, bu yeni romanında okuyucuyu gençlikten yetişkinliğe uzanan, aşkın ve yaşamın zorluklarına odaklanan sarsıcı bir öyküye davet ediyor.
Romanın merkezinde, kötü bir haber almaktan korkan Ora adlı bir kadın bulunuyor. Haber geldiğinde evde olmamak için uzun bir yolculuğa çıkan Ora’nın hikayesi, Grossman’ın güçlü anlatımıyla katman katman açılıyor. Yazar, Ora’nın yaşamını ve iç dünyasını, üzerinde yaşadığı toprakların gerçekleriyle harmanlayarak, okuyucuyu hem duygusal hem de politik bir yolculuğa çıkarıyor. Çiçek kokularının arasında kaybetme korkusu, masmavi gökyüzünün altında insan ruhunun karanlık dehlizleri ustalıkla işleniyor.
Ora, Avram ve İlan’ın yaşamları bir hastanenin karantina koğuşunda kesişirken, aralarındaki bağlar karmaşık bir hale geliyor. Bölgenin geçmişi, karakterlerin yaşamlarıyla birlikte çözülüyor ve okuyucuya sunuluyor. Yaşamın ağırlığından kurtulmak için ülkenin sonuna doğru yürüyen Ora, ayaklarının altındaki toprak kayarken kelimelere sığınıyor. Roman, karakterlerin içsel yolculuklarını ve dış dünyayla olan mücadelelerini derinlemesine incelerken, okuyucuyu da kendi yaşamı üzerine düşünmeye sevk ediyor.
“Ülkenin Sonuna”, yaşamın dokunduğu ve insanın yaşamına dokunan bir eser olarak nitelendiriliyor.