Prof. Dr. Ertuğrul Sevsay’ın kaleminden çıkan “Cumhuriyetimizin Müziği Türk Tangosu” adlı eser, Oğlak Kitap etiketiyle okurlarla buluştu. Kitap, tangonun büyülü dünyasına bir yolculuk sunarken, bu müzik türünün Türkiye’deki serüvenini derinlemesine inceliyor.
Tango… Bu kelime, zihinlerde hemen bir tebessüm uyandırıyor, geçmişin derinliklerinden bir anıyı gün yüzüne çıkarıyor. Tango, kimi zaman aşkı, kimi zaman nefreti, kimi zaman kıskançlığı, kimi zaman da tutkuyu dile getiriyor. Dinletiyor, söyletiyor, dans ettiriyor; güldürüyor, ağlatıyor, düşündürüyor, teselli ediyor. Kısacası, her türlü insana hitap ediyor. Özellikle doğduğu şehir olan Buenos Aires’te, parfüm kokularının sindiği şık balo salonlarından, tütün dumanı ve ter kokusunun birbirine karıştığı batakhanelere kadar her yerde yankılanıyor. Zamanla Avrupa ve Kuzey Amerika’da özünden uzaklaşmış, ucuz orkestralar tarafından popülerleştirilmiş olsa da, tangonun büyüsü hala devam ediyor.
Türkiye’de de tango rüzgarı esmiş, Cumhuriyet öncesinde benzeri görülmemiş bir şekilde Türk tangosu, “Modern Türkiye” anlayışına uygun, “yeni ama bizden bir müzik” olarak ortaya çıkmıştı. Değişime ve yeniliğe açık genç Türkiye, müzik alanında tangoyu benimsemişti. İstanbul’un tarihi köşklerinden modern apartman dairelerine, Ankara ve diğer şehirlerdeki Cumhuriyet balolarından, Samsun’da dükkanların önünde radyodan tango yayını yapan hoparlörlere kadar her yerde tango duyulur olmuştu. Aile pikniklerinin, gençlerin dans partilerinin, Boğaz vapurlarının ve ülkenin dört bir yanına yayılan tango derneklerinin vazgeçilmez müziği haline gelmişti.
“Cumhuriyetimizin Müziği Türk Tangosu”, iki ana bölümden oluşuyor. İlk bölümde, Türkiye’de Cumhuriyet öncesinden 1950’lere kadar olan çok sesli popüler müzik, Arjantin tangosunun Türkiye’ye gelişi, Türk tangosunun doğuşu ve gelişimi, müzikal ve sosyal özellikleri, Türk toplumundaki anlamı, duraklaması, gerilemesi ve günümüzdeki durumu ele alınıyor. Ayrıca, Türk tangosunun kurucuları ve önde gelen şarkıcıları da dahil olmak üzere 72 sanatçı ve sanatçı grubunun biyografileri ve hikayeleri anlatılıyor.
İkinci bölüm ise, derlenen 500 Türk tangosunu tanıtmayı, müzikleri ve sözleri hakkında bilgi vermeyi amaçlıyor. Tango ya da benzeri müzikler bestelemek isteyenlere, bu eserlerde kullanılan kompozisyon tekniklerinin doğru ve hatalı yönlerini göstererek, bestecilik çalışmalarına ışık tutmak hedefleniyor.
Bu kitap, sadece müzik ve tango tutkunları için değil, aynı zamanda Türkiye’deki modernleşme tarihini merak edenler için de önemli bir kaynak niteliği taşıyor. Oğlak Yayınları, Prof. Dr. Ertuğrul Sevsay’ın bu önemli çalışmasını yayımlamaktan memnuniyet duyuyor.
