Sinema dünyasının önemli isimlerinden biri olan David Fincher, ‘Gone Girl’, ‘Seven’, ‘Fight Club’ ve ‘Mindhunter’ gibi kült yapımların yönetmeni olarak tanınıyor. Ancak Fincher, son dönemde adından daha önce hayata geçiremediği projelerle de sıkça söz ediliyordu. ‘Ejderha Dövmeli Kız’ devam filmleri, Arthur C. Clarke’ın ‘Rendezvous With Rama’ uyarlaması ve ‘World War Z’ devam filmi gibi projelerin adları, Fincher’ın ne kadar geniş bir yelpazede projelere ilgi duyduğunun göstergesi.
Fincher, ‘Seven’ filminin 4K versiyonunun yakın zamanda yeniden gösterime girecek olması nedeniyle verdiği bir röportajda, kendisinin de bir dönem ‘Harry Potter’ dizisiyle ilgilendiğini ve bu projede yer almak için Warner Bros. ile görüştüğünü açıkladı. Ancak, yönetmen, yapımcılarla görüşmelerin ardından diziyi kendi perspektifinden uyarlama konusunda anlaşmazlık yaşadığını belirtti.
Variety’ye konuşan Fincher, “Benden Harry Potter’ı nasıl yapacağım konusunda görüşme yapmam istendi. ‘Ben bunun steril Hollywood versiyonunu yapmak istemiyorum’ dedim. Daha çok ‘Withnail and I’ tarzında, biraz daha ürkütücü bir şey yapmak istedim,” şeklinde konuştu. Fincher’ın açıklamalarına göre, yapımcıların, J.K. Rowling’in kitaplarının uyarlamalarında daha geleneksel bir yaklaşım benimsedikleri ve onun önerdiği karanlık ve farklı yorumla ilerlemek istemedikleri anlaşıldı.
Fincher, projede ilerleyemedikleri için sonunda yapım şirketiyle yollarını ayırdıklarını ancak yine de Harry Potter evrenine duyduğu ilgiyi ve projeyi kendi tarzında ele alma isteğini ifade etti. Yönetmenin bu açıklamaları, Harry Potter’ın sinema dünyasındaki kült statüsünü ve uyarlama süreçlerinde yönetmenlerin yaratıcı vizyonlarının nasıl şekillendiğini bir kez daha gündeme getirdi.