Julian Huxley’nin kaleme aldığı “Transhümanizm: Yeni Şarap İçin Yeni Şişeler” adlı eseri, Ömer Alkan’ın çevirisiyle Fihrist Kitap tarafından yayımlandı. Kitap, insanlığın geleceğine dair bilimsel bir manifesto niteliği taşıyor.
Huxley, yirminci yüzyılın önde gelen düşünürlerinden biri olarak biliniyor. Biyolog ve filozof kimliğiyle modern evrimsel bakış açısını bilim dünyasına kazandırmış ve “Transhümanizm” kavramını literatüre dahil etmiş bir isim.
Eser, bilimin evrenin sırlarını açığa çıkararak insanlığa devasa bir bilgi birikimi sunduğunu savunuyor. Ancak, din, geleneksel ahlak ve eski ideolojiler gibi yapılar bu yeni bilgiyi taşıyamaz hale gelmiştir. Huxley, insanlığın bilimsel gerçeklere dayalı yeni bir yön çizmesi gerektiğini belirtiyor. Bu yeni yön, Evrimci Hümanizm olarak adlandırılıyor ve insanlığın evrimin kontrolünü ele alarak kendi kaderini bilinçli bir şekilde şekillendirmesi anlamına geliyor. Bu sürecin nihai hedefi ise Transhümanizm olarak tanımlanıyor: Bilim ve teknolojiyi kullanarak biyolojik sınırları aşmak ve insan türünü daha üstün bir varoluş düzeyine taşımak.
Julian Huxley, kardeşinin bilimci teknokratik totaliteryenizm eleştirilerine rağmen, bilimin rehberliğinde ilerleyen bir geleceğe umutla bakıyor. Ancak bu büyük ilerleme projesi, günümüzde de tartışılan önemli soruları beraberinde getiriyor. İnsanlığın geleceğini bilimsel olarak planlama fikri, biyopolitika ve öjeni gibi konuları gündeme taşıyor. İnsan soyunun “ıslahı” ve “kalitesinin” artırılması hedefleri, bireysel özgürlükler için ne tür bir tehdit oluşturabileceği sorusu önem kazanıyor. “İyi” ve “istenilen” bir geleceğin tanımını kimin yapacağı da tartışılması gereken bir diğer konu.
“Yeni Şarap İçin Yeni Şişeler”, bilimsel ilerlemenin sunduğu potansiyele dair bir övgü niteliği taşırken, bu gücün beraberinde getirebileceği totaliter tehlikelere karşı da bir uyarı niteliği taşıyor. İnsanlığın kendi tanrısı olma ihtimali ve bu rolün getirdiği sorumluluklarla yüzleşmeye cesareti olan herkes için bir başvuru kaynağı olarak değerlendiriliyor. Kitap, bilim dinini büyük bir ilerlemeci özgüvenle inşa etme çabasının bir ürünü olarak transhümanist bir manifesto sunuyor.