Henüz 41 yaşında, 25 Nisan’da hayatını kaybeden Virginia Giuffre, ölümünden aylar önce ödüllü gazeteci ve yazar Amy Wallace ile birlikte çalıştığı 400 sayfalık anı kitabını tamamlamıştı. Giuffre’nin yaşamı boyunca sürdürdüğü adalet mücadelesi, kitabın sayfalarına “savunmasız bireylerin sömürülmesine karşı güçlü bir ses” olarak yansıyor.
“Ne olursa olsun yayımlansın” vasiyeti
Yayınevi Alfred A. Knopf tarafından yapılan açıklamada, Giuffre’nin ölümünden sadece 25 gün önce Wallace’a gönderdiği bir e-postada kitabın yayımlanması konusundaki kararlılığını vurguladığı belirtildi. Mesajında, kitabın yalnızca kendi yaşadıklarını değil, aynı zamanda sistematik ihmallerin istismar vakalarını nasıl mümkün kıldığını da açığa çıkarmayı hedeflediğini ifade etmişti.
“Bu kitap, savunmasız insanların ticari birer mal gibi görülmesine izin veren sistemsel açıkları görünür kılmak için yazıldı. Toplumsal farkındalığın artması ve gerçek adaletin sağlanması için gerçeğin bilinmesi şart,” sözleri Giuffre’nin e-postasında yer aldı.
Prens Andrew ve Epstein davasına yeni detaylar
Virginia Giuffre, 17 yaşındayken ABD’li milyarder Jeffrey Epstein ve onun uzun süreli partneri Ghislaine Maxwell tarafından Birleşik Krallık Prensi Andrew ile cinsel ilişkiye zorlandığını öne sürmüştü. Kraliyet mensubu iddiaları reddetmiş olsa da, 2022 yılında Giuffre ile mahkeme dışı uzlaşmaya gidilmişti.
Knopf yayınevi, Nobody’s Girl kitabında Epstein, Maxwell ve Prens Andrew hakkında daha önce gün yüzüne çıkmamış, “kişisel, rahatsız edici ve son derece sarsıcı yeni detayların” yer alacağını belirtiyor. Ayrıca kitapta yer alan iddiaların doğruluğunun çeşitli kaynaklarla teyit edildiği de vurgulanıyor.
Ekim’de yayımlanıyor, uluslararası yankı bekleniyor
21 Ekim’de İngiltere ve ABD’de eş zamanlı olarak yayımlanması planlanan kitap, sadece Epstein davasının değil, cinsel istismar ve insan ticaretiyle mücadelede küresel farkındalık açısından da büyük bir etki yaratması beklenen bir anlatı olacak.
Giuffre’nin ani ölümü hâlâ soru işaretleriyle dolu olsa da, geride bıraktığı bu son söz niteliğindeki kitap, onu tanıyanlar ve adalet arayışını paylaşanlar için güçlü bir miras olarak görülüyor.