Paul Tremblay’in kaleminden çıkan ve Selnur Güneş’in Türkçeye çevirdiği “Kurtuluş Şarkısı”, İthaki Yayınları tarafından okuyucularla buluştu. Roman, Massachusetts’in haftalar içinde sessiz bir kabusa dönüşmesini konu alıyor. Tükürük yoluyla bulaşan, kuduz benzeri bir virüs, inanılmaz bir hızla yayılıyor. Virüsün bulaştığı kişiler, kısa sürede deliliğe kapılarak etraflarındaki herkese saldırmaya başlıyorlar. Hastaneler dolup taşarken, sokaklar karantinaya alınıyor ve devletin uyguladığı protokoller tamamen çöküyor.
Hikayenin merkezinde Dr. Ramola Sherman yer alıyor. Ramola, bir sabah sekiz aylık hamile arkadaşı Natalie’den panik dolu bir telefon alıyor. Natalie, enfekte olmuş bir adamın saldırısına uğramıştır ve hayatta kalabilmesi için en kısa sürede bir hastaneye ulaşarak aşı olması gerekmektedir.
Ramola ve Natalie, çöken bir toplumun ortasında ölümcül bir kaosun içine sürüklenirler. Her adımda zamanla yarışmak ve deliliğin sınırlarını yeniden keşfetmek zorunda kalacaklardır. Virüs yalnızca bedenleri değil, aynı zamanda zihinleri de ele geçirirken, iki kadının yaşam mücadelesi adeta bir ağıta dönüşecektir.
“Kurtuluş Şarkısı”, Locus En İyi Korku Romanı Ödülü, British Fantasy En İyi Korku Romanı Ödülü ve Goodreads Yılın Korku Romanı Ödülü’ne aday gösterildi. Stephen King, romanı “İnanılmaz sürükleyici. Richard Matheson’un efsane dönemini aratmıyor” şeklinde değerlendirirken, Nathan Ballingrud ise “Hem yürek burkan hem de dehşet veren bir anlatı, hızlı tren gibi soluksuz ilerliyor” yorumunu yapmıştır. Ramsey Campbell ise romanı, “Nefes kesici bir serüven: Güçlü, sarsıcı ve fazlasıyla tanıdık bir kâbus” olarak tanımlamıştır.
