Müge İplikçi’nin yeni romanı “Sahte Cennetten Kaçış”, yakında Doğan Kitap etiketiyle raflardaki yerini almaya hazırlanıyor. Roman, Selin adlı bir gazetecinin merakla başladığı bir yolculukta, kendisini bir tarikatın karanlık dehlizlerinde ve sahte bir aşkın içinde bulmasını konu alıyor.
Selin, tıpkı Margaret Atwood’un “Damızlık Kızın Öyküsü”ndeki gibi, kadın bedeninin bir ideolojinin aracı haline getirilmek istendiği bir tarikatta, “Frekans Odası” adı verilen bir yerde hafızası, iradesi ve kimliği parçalanmaya çalışılır. Ona yardım eli uzatabilecek tek kişi ise uzun yıllardır yanında olan dostu Handan’dır.
Handan, Selin’i ararken tarikatın karanlık odalarından ülkenin derinliklerine uzanan bir yolculuğa çıkar. Bu süreçte sadece bir kadının kayboluşunu değil, aynı zamanda bütün bir sistemin nasıl işlediğini, kadınların nasıl susturulduğunu ve nasıl yönetildiğini de gözlemler. Yaşar’ın manipülasyonları, tarikatın baskısı, çökmüş bir aile düzeni, kırılgan ilişkiler ve bir bebeğin belirsiz geleceği arasında sıkışan Selin, zorlu bir seçim yapmak zorunda kalır: İtaatin rahatlığı mı, yoksa isyanın özgürlüğü mü?
“Sahte Cennetten Kaçış”, bir kadının zihinsel, duygusal ve fiziksel olarak kuşatılma süreçlerini, dostluğun ve dayanışmanın yarattığı küçük ama kararlı direnişleri ve sarsıcı bir manipülasyon döngüsünden kurtulma çabasını etkileyici bir şekilde anlatıyor. Roman, okurları derinden etkileyecek bir hikaye sunmayı amaçlıyor.
