Kore’deki Pusan Ulusal Üniversitesi ile Japonya’daki Hokkaido Üniversitesi’nden bilim insanları, düşük sıcaklıklarda dahi çalışabilen ve yapısal bütünlüğünü koruyarak tekrar tekrar kullanılabilen yeni bir metal oksit kristali geliştirdi. “Nefes alan kristal” olarak tanımlanan bu malzeme, oksijen emip bırakma özelliği sayesinde çevre dostu enerji uygulamalarında çığır açacak potansiyele sahip.
Yüksek Performans, Düşük Enerji Gereksinimi
Bugüne kadar oksijen akışını kontrol edebilen birçok malzeme, yalnızca yüksek sıcaklıklarda işlevsel olabiliyordu. Ancak yeni geliştirilen bu kristal, ılımlı sıcaklıklarda da kararlılığını sürdürebiliyor ve oksijen verildiğinde orijinal formuna dönebiliyor. Bu özellik, kristali yalnızca laboratuvar değil, gerçek dünya koşulları için de ideal hale getiriyor.
Yakıt Hücrelerinden Akıllı Pencerelere
Kristalin sunduğu bu yenilikçi özellikler, özellikle katı oksit yakıt hücreleri, termal transistörler ve enerji verimliliği yüksek akıllı pencereler gibi alanlarda büyük bir potansiyel barındırıyor. Oksijen kontrolü sayesinde hidrojenden elektrik üretimi daha verimli ve çevre dostu hale getirilebilecek.
Bilim İnsanlarından Açıklamalar
Çalışmanın baş araştırmacısı Prof. Hyoungjeen Jeen, kristali şöyle tanımladı:
“Bu malzeme, sanki ona akciğer vermişiz gibi davranıyor. İhtiyaç duyulduğunda oksijen alıp verebiliyor. Bu, geleceğin enerji teknolojileri için oksijen kontrolünün ne kadar kritik olduğunun bir göstergesi.”
Ortak araştırmacı Prof. Hiromichi Ohta ise, bu gelişmenin akıllı malzemeler alanında önemli bir dönüm noktası olduğuna dikkat çekti:
“Gerçek zamanlı tepkiler verebilen bu tür kendini ayarlayabilen malzemeler, sürdürülebilir yapı teknolojilerinden yeşil enerji sistemlerine kadar birçok alanda devrim yaratabilir.”
Nature Communications’ta Yayınlandı
Bu önemli çalışma, 15 Ağustos 2025 tarihinde Nature Communications dergisinde yayımlandı. Proje, Kore Ulusal Araştırma Vakfı (NRF), Japonya Bilimi Geliştirme Derneği (JSPS) ve diğer bilimsel kuruluşların desteğiyle hayata geçirildi.
Yeni kristalin, yalnızca bilim dünyasında değil, endüstriyel uygulamalarda da kısa sürede büyük yankı uyandırması bekleniyor.