Josan Hatero’nun kaleminden çıkan “Nico’nun Savaşı” adlı eser, Timaş Genç Yayınları tarafından okuyucuyla buluştu. Roman, Nico isimli bir çocuğun hikayesini anlatıyor.
Nico, babasıyla aynı isme ve soyadına sahip, küçük bir kasabada hayatını sürdüren, sıradan bir çocuktur. Ancak bir gün, bir yanlışlık sonucu babası yerine askeri birliğe götürülür. Ne olup bittiğini anlamaya fırsat bulamadan kendini, katı emirlerin ve disiplinin hüküm sürdüğü, bambaşka bir dünyanın içinde bulur.
Savaşı uzakta bir olgu olarak algılayan Nico’nun üzerine, savaşın karanlık gölgesi çoktan düşmüştür. Evini, annesini ve çocukluğunu geride bırakmak zorunda kalır. Kışlanın soğuk duvarları arasında Nico, Minerva, Artz ve Yonez gibi yeni arkadaşlar edinir. Onlarla birlikte hem hayatta kalmayı, hem de insan olmanın ne demek olduğunu öğrenmeye çalışır. Ancak asker olmanın gerçek anlamı, Nico’nun hayal ettiğinden çok daha ağırdır. Emirleri sorgulamak kesinlikle yasaktır ve duygularını açığa vurmak bir zayıflık göstergesi olarak kabul edilir.
Nico, zamanla savaşın sadece cephelerde değil, aynı zamanda insanların iç dünyasında da yaşandığını fark eder. Bu farkındalık onu bir seçim yapmaya zorlar. İtaat etmek mi, yoksa vicdanının sesini dinlemek mi?
“Nico’nun Savaşı”, bir çocuğun gözünden savaşın acımasız yüzünü gözler önüne sererken, dostluk, cesaret ve insanlık gibi evrensel değerler üzerine derin sorular soruyor. Yürekleri burkan ancak umut dolu bu hikaye, okuyucuyu savaşın ortasında bile insan kalabilmenin ne anlama geldiğini sorgulamaya davet ediyor.
