William Shakespeare’in efsanevi trajedisi Othello, Orhan Burian’ın ustalıkla yeniden yorumlandığı bir eser olarak raflardadır. Eser, aşkın kör coşkusunun ve kıskançlığın zehirli etkileşimini çarpıcı bir şekilde ele alıyor. Hikaye, Venedik ordusunun saygın kumandanı Othello’nun, Mağrip kökenli olmasına rağmen Desdemona adında bir kadınla evliliğiyle başlar. Othello, Desdemona’ya karşı duyduğu derin sevgiyle bilinir, ancak etrafındaki manipülatif güçler ve içten içe büyüyen öfke, onu yavaş yavaş karanlığa sürükler.
Eserin ana karakteri Iago, Othello’nun güvenini sarsarak onu aldatmaya başlar. Iago’nun uydurdukları yalanlar, Othello’nun zihnini karartır ve onu giderek daha da güvensiz ve paranoyak hale getirir. Bu durum, Othello’nun aklını ele geçirmesine ve kontrolsüz bir öfke patlamasına yol açar. Shakespeare, Othello’nun trajik düşüşüyle birlikte, güvensizlik, ayrımcılık ve ön yargıların insan ruhunu nasıl yok edebileceğini gözler önüne serer.
Othello, sadece bir aşk hikayesinin sonu olmanın ötesinde, toplumsal ve kişisel felaketlerin nasıl gizlice ve yavaş yavaş gelişebileceğini gösteren güçlü bir uyarı niteliğindedir. Yüzyıllardır tiyatro sahnesinde yankılanan bu eser, insan doğasının karanlık yönlerini ve kıskançlığın yıkıcı gücünü etkileyici bir şekilde anlatır. Eserin son sözleri, Othello’nun yaşadığı çöküşün ve kalıcı acının bir ifadesi olarak karşımıza çıkar: “Ah! Bundan sonra kalp rahatlığına ebediyen elveda! Gönül hoşnutluğuna elveda! İhtirası meziyet yapan tuğlu kıtalara, büyük harplere elveda!” Orhan Burian’ın çevirisiyle birlikte, Othello, edebiyat dünyasına yeniden bir soluk getiriyor ve Shakespeare’in bu başyapıtının kalıcılığını günümüze taşıyor.
