Panzehir Dergi, devam eden ‘Kentler ve Kadınlar’ dosyasına paralel olarak, edebiyatta ‘Kent ve Kadın’ kavramlarını derinlemesine incelemek amacıyla bir sempozyum düzenledi. ‘Tanpınar’dan Calvino’ya Kentler ve Kadınlar’ başlıklı etkinlik, edebiyat dünyasından önemli isimleri ve akademisyenleri bir araya getirerek, yerli ve yabancı yazarların eserlerini bu tematik çerçevede değerlendirmeyi amaçladı.
Sempozyum, 31 Ekim ve 1 Kasım tarihlerinde, şehrin ortak hafızasını barındıran ve gönüllü üreticilere ev sahipliği yapan Müze Gazhane’de gerçekleştirildi. Etkinlik boyunca 16 sunum yapıldı ve kentli kadınların deneyimlerini aktaran 6 öykü dinleyicilerle buluştu. Oturumlar, edebiyatseverlerin yoğun ilgisiyle karşılandı.
Sempozyumun ilk gününde Aysel Karaca, Roland Barthes’ın şehir üzerine olan görüşlerine atıfta bulunarak etkinliğin, kentin kadınla birlikte kazanacağı yeni anlamı ve bu sayede ortaya çıkacak yeni dili keşfetme çabalarına katkıda bulunacağını ifade etti. Figen Alkaç ise, kamusal alana ve katılıma vurgu yaparak, mekanın bu sayede genişlediğini belirtti. Birlikte hareket etmenin, çoğul sesi yeniden üretmek ve kamusal alan oluşturmak açısından önemine değindi. Zerrin Saral, ‘Kent’ kavramının farklı disiplinlerdeki tanımlarını ve tarihsel değişimini ele alarak, edebiyatın kentle paralel gelişimini inceledi. Dünya ve Türk edebiyatında kent temasının işlendiği eserlere genel bir bakış sundu. Aysel Karaca, kentlerin mitolojik kökenlerinden yola çıkarak eril ve dişil kavramlarını irdeledi ve Türk edebiyatındaki ‘Kentli Kadın’ örneklerini Sevgi Soysal, Nezihe Meriç ve Sevim Burak’ın eserlerinden alıntılarla sundu. Derya Erkenci, Tanpınar’ın Huzur romanındaki kadınları ve özellikle Nuran karakterini mercek altına alarak, yazarın kadına bakış açısını değerlendirdi. Pelin Yılmaz, Calvino’nun Görünmez Kentler eserini masalsı bir dille inceleyerek, dinleyicileri yazarın büyülü dünyasına taşıdı. Mesut Varlık, Osmanlı’dan günümüze şair kadınları inceleyerek, kadınların yaşadığı zorlukları ve şiir anlayışındaki değişimleri ele aldı.
Sempozyumun ikinci gününde Neslihan Önderoğlu, Madam Bovary incelemesi yaparak, kadının kentle özdeşleşen arzu ve arayış halini değerlendirdi. Fatma Burçak, Anna Karenina’nın trajik öyküsünü anlatırken Tolstoy’un romanındaki diğer karakterleri ve arka planı detaylı olarak inceledi. Çağnam Erkmen, Goliarda Sapienza’nın ‘Mutluluk Sanatı’ romanını tanıttı. Esra Dicle, Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ndeki kadın karakterleri analiz ederek, eserin Türk modernleşme tarihi açısından önemine vurgu yaptı. Deniz Aktan, Aylak Adam’daki kadınları irdeleyerek, romandaki kadınların erkeklere göre aldıkları rolleri değerlendirdi. Şebnem Gürler Oakman, Füruzan’ın eserlerindeki kız çocuğu/kadın karakterlere değindi. Handan Gökçek, Tezer Özlü’nün eserlerindeki kadınlıkla ilgili meseleleri ele aldı. Zehra Betül Yazıcı, Leyla Erbil’in dilinin düşünme üzerindeki etkisine değindi. Kapanış konuşmasında Neslihan Önderoğlu, birliktelik ve paylaşımın önemine vurgu yaptı.
