Pera 77, Kasım ayında dolu bir programla müzikseverlere ulaştı. Ay boyunca 12 konsere ev sahipliği yapan kulüp, İstanbul Caz Festivali’nin Genç Caz+ albüm tanıtım konserine de ev sahipliği yaptı. Kulübün güncel programına sosyal medya hesaplarından veya internet sitesinden ulaşılabilir.
The Marmara Pera bünyesinde yer alan Pera 77’nin kuruluş amacı, kaliteli müzik deneyimini gastronomiyle birleştirmek. Bu misyonu hayata geçiren kulübün hikayesi, The Marmara Pera Genel Müdürü Mert Özcan ve mekanın müzik direktörü Sıtkı Sırtanadolu tarafından anlatılıyor.
Sıtkı Sırtanadolu, son yıllarda caz kulübü sayısında belirgin bir artış olmadığını, ancak caz müziğine yer veren mekanların arttığını belirtiyor. Ona göre, bir mekanın “caz kulübü” olarak adlandırılabilmesi için, teknik altyapısının bu müziği desteklemesi ve bu yönde bir misyona sahip olması gerekiyor. Pera 77, kuruluşundan itibaren tüm zorluklara rağmen bu misyonu benimseyen nadir mekanlardan biri olarak öne çıkıyor.
Sanatçı seçimlerinde titiz davranan Sırtanadolu, Pera 77’nin kendine özgü bir kimliği olduğunu ve seyircilerin buraya fon müziği dinlemek için değil, konser izlemek için geldiğini vurguluyor. Bu nedenle, sanatında ve performansında belli bir olgunluğa erişmiş, tarzının en iyileri arasından seçimler yapmaya özen gösteriyorlar. Programlarında ustalar ve yeni yetenekler arasında bir denge kurmaya çalıştıklarını belirten Sırtanadolu, ustalık kavramını yaşla değil, sahnedeki müzikal tutarlılıkla ilişkilendiriyor. Kapılarının, yarattığı kimliği sahneye taşıyabilen genç müzisyenlere her zaman açık olduğunu ve özellikle İKSV Caz Festivali kapsamında dikkat çeken yeni yeteneklerin albüm lansmanlarına destek vermeye çalıştıklarını ifade ediyor.
Mert Özcan, “otel altı kulüp” konseptinin dünyada yaygın olduğunu, ancak Pera 77’yi sadece bir otel mekanı olarak tasarlamadıklarını belirtiyor. Amaçlarının, İstanbul’daki diğer caz kulüplerinden farklı olarak, hem iyi müzik hem de iyi yemek-içme deneyimi sunan, Pera’nın kültürel yapısıyla uyumlu, yaşayan bir mekan yaratmak olduğunu vurguluyor.
Otellerin genellikle turist odaklı olduğunu kabul eden Özcan, Pera 77’yi otel misafirlerinden ziyade, şehirle bağlantısı olan ve kendi müdavim kitlesini oluşturan bağımsız bir kulüp olarak konumlandırdıklarını söylüyor. İyi cazın ruhunun, şehirli dinleyicilerle buluştuğunda ortaya çıktığına inanıyorlar ve bu atmosferin, şehri gerçekten deneyimlemek isteyen turistler için de değerli bir sürpriz olduğunu düşünüyorlar. Bu dengeyi, iki kitleyi aynı çatı altında birleştirerek sağladıklarını ifade ediyor.
Özcan’ın beş yıl sonra Pera 77 denince akla gelmesini istediği şey ise, “İstanbul caz ruhunun en rafine hali”. Amaçlarının sadece konser düzenlemek olmadığını, yeni nesil müzisyenlerin sahne aldığı, ustaların müdavimi olduğu bir ekosistem yaratmak olduğunu belirtiyor. Pera 77’nin geleceğini bir mekandan ziyade bir kültür olarak gördüklerini vurguluyor.
