Maryse Condé’nin “Ben, Tituba – Salem’in Kara Cadısı” adlı romanı, Şirin Erkan Leitao’nun çevirisiyle Bilgi Yayınevi tarafından okuyucuyla buluştu. Çağdaş Fransız edebiyatının önemli figürlerinden Condé, bu eserinde cadılıkla suçlanan kadınların sembolik ismi Tituba’nın etkileyici yaşam öyküsünü ele alıyor. Bu roman, aynı zamanda Kadın Edebiyatı Büyük Ödülü’ne de sahip.
Tituba’nın hikayesi, Condé’nin kalemiyle yeniden canlanıyor. Barbados’ta dünyaya gelen Tituba, doğaüstü yeteneklere sahip Man Yaya tarafından şifacılık ve büyücülük konularında eğitilir. Evlendiği Kızılderili John ile birlikte bir din adamına köle olarak satılır ve hayatı onu Boston’a, ardından Salem kasabasına sürükler. Bu kasabadaki püriten topluluğun gergin atmosferinde, 1692’deki Salem Cadı Mahkemeleri’nde cadılıkla suçlanan ilk kadın olarak tarihe geçer. Özgürlüğünü kazanmak için büyük bir mücadele verir.
Maryse Condé’nin dokunaklı anlatımıyla, Tituba’nın hayat hikayesi okuyucuyu derinden etkiliyor. Roman, Tituba’yı doğduğu topraklara, Barbados’a, adadaki ilk zenci köle isyanlarının yaşandığı döneme götürüyor. Kölelerin yaşadığı acılar, ırkçılık, kadınlara yönelik cadılık suçlamaları, kadın dayanışmasının ve feminizmin ilk belirtileri, ölüm sonrası yaşama dair farklı bakış açıları, Condé’nin etkileyici üslubuyla okuyucunun kalbine dokunuyor. Tituba’nın verdiği mücadele, cadılıkla suçlanan tüm kadınların direnişine ilham kaynağı oluyor.
Maryse Condé, günümüz Fransız edebiyatının önde gelen yazarlarından biri olarak kabul ediliyor. Karayipler’de, Fransa’ya bağlı Guadeloupe’de doğdu. “Ségou”, “La vie Scélérate”, “Ben Tituba, Salem’in Kara Cadısı” gibi birçok romanı bulunmaktadır. Yazar, Grand Prix Littéraire de la Femme (1986), Le Prix de L’Académie Francaise (1988), Prix Carbet de la Carraibe (1997), Le Prix du Roman Métis (2010) ve Alternatif Nobel Ödülü (2018) gibi çeşitli ödüllere layık görüldü. 2004 yılında Columbia Üniversitesi Fransız Dili bölümünden profesör olarak emekli oldu. Daha önce Kaliforniya, Berkeley, UCLA, Sorbonne, Virginia ve Nanterre üniversitelerinde dersler verdi. Eserleri birçok dile çevrilmiş olup, Türkçeye ilk kez çevrilmektedir.
