İsmail Habib Sevük’ün, Türk edebiyatı tarihi alanındaki önemli çalışmaları arasında yer alan Mevlâna ve Yunus Emre biyografileri, günümüz okuyucusuyla yeniden buluşuyor. Abdullah Ezik’in notlarıyla yayına hazırlanan bu eserler, Türk edebiyatının zaman içindeki değişimini, söz konusu iki önemli şahsiyetin hayatları ve eserleri üzerinden değerlendirerek yeni bir bakış açısı sunmayı amaçlıyor.
Mevlâna adlı eser, ilk olarak 1954 yılında yayımlanmış olup, dünya çapında tanınan ve eserleriyle pek çok kişiyi etkileyen Mevlâna Celalettin Rumi’yi odağına alıyor. Kitap, bir yandan Türk tarihinin ve edebiyatının Mevlâna’ya kadar olan dönemini özetlerken, diğer yandan da Türk şiirinin gelişimine dair kapsamlı bir inceleme sunuyor. İsmail Habib Sevük, edebiyatı belirli bir dönemin dini, siyasi ve edebi anlayışının bir yorumu olarak ele alıyor ve konuya tarihsel, kültürel ve politik açılardan yaklaşıyor. Mevlâna’nın kendi döneminde ve sonraki yıllarda nasıl algılandığına dair düşüncelerini açıkça ifade ederken, günümüzdeki özel konumunu da açıklıyor. Abdullah Ezik’in notlarıyla zenginleşen Mevlâna, Anadolu’da yükselen Mevlevi hareketini, bu hareketin Türk tarihine ve edebiyatına etkilerini ve zamanla dünyaca ünlü bir şairin ortaya çıkışını inceliyor.
Yunus Emre ise, İsmail Habib Sevük’ün 1955’te yayımlanan kapsamlı bir çalışması. Bu eser, yalnızca büyük bir şairin yaşam öyküsünü anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda Türk tasavvuf geleneğini, halk edebiyatını ve Anadolu irfanını da ele alarak derinlemesine bir kültür incelemesi sunuyor. Sevük, Yunus Emre’nin hayatı, şiirleri, tarikat bağlantıları, menkıbeleri ve etkileri üzerine ayrıntılı değerlendirmeler yaparak, onu sadece bir şair olarak değil, aynı zamanda bir gönül rehberi, bir medeniyet inşa edicisi ve özgün bir figür olarak değerlendiriyor. Abdullah Ezik’in notlarıyla yayımlanan Yunus Emre, hem bir şair hem de bir düşünce insanı olarak Yunus’u tanımak isteyenler için önemli bir kaynak niteliği taşıyor.
