Artık müze olarak hizmet verecek olan tarihi yapı, ziyaretçilerine yalnızca taş duvarlar değil, derin bir kültürel miras da sunuyor.
3.500 Metrekarelik Hafıza Alanı
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, yaklaşık 3 bin 500 metrekarelik sergi alanına sahip Sinop Tarihi Cezaevi Müzesi, geçmişin tanıklıklarını geleceğe taşıyacak çok yönlü bir kültür ve sanat mekânı olarak planlandı. Restore edilen yapı; tarih, edebiyat ve insan hikâyeleriyle örülü atmosferiyle ziyaretçilerini bekliyor.
Bakan Ersoy: “Yalnızca taş duvarlar değil, ortak hafızamız var”
Müzenin açılış töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, restorasyonun AB ile ortak yürütülen “Ortak Kültürel Miras: Türkiye ve AB Arasında Koruma ve Diyalog – Faz II” projesi kapsamında hayata geçirildiğini belirtti. Yaklaşık 8 milyon Euro bütçeli projeye bakanlık olarak da 180 milyon lira ek destek sağladıklarını kaydeden Ersoy, yapının artık sadece tarihi değil, kültürel bir simge olarak da yeniden doğduğunu söyledi.
“Sinop Tarihi Cezaevi artık yalnızca geçmişin sessiz tanığı değil; geleceğe ışık tutan bir kültür ve hafıza mekânı olarak yeniden hayat buluyor,” diyen Ersoy, projeye dair şu bilgileri verdi:
“İki aşamalı restorasyon planı kapsamında ilk olarak cezaevi ve çevresine yönelik restorasyon ve alan yönetimi planları hazırlandı. İkinci aşamada ise ‘Kültürel Miras Alanında Sivil Toplumla İş Birliği’ çerçevesinde restorasyon tamamlandı. Ardından teşhir, tanzim ve yürüyüş yolları gibi uygulamalarla müze açılışa hazır hale getirildi.”
Edebiyatın ve siyasetin izleri bu duvarlarda
Cezaevi, geçmişte Sabahattin Ali, Kerim Korcan, Eşber Yağmurdereli ve Zeki Özturanlı gibi birçok edebiyatçı, sanatçı ve siyasetçiye ev sahipliği yaptı. Sabahattin Ali’nin ünlü “Aldırma Gönül” şiirini burada yazdığına dikkat çeken Ersoy, bu yapının yalnızca bir hapishane değil, Türkiye’nin ortak kültürel hafızasında yer etmiş güçlü bir sembol olduğunu vurguladı.
Sanat ve kültürün yeni merkezi olacak
Bakan Ersoy, cezaevinin artık sadece bir müze değil, aynı zamanda sanatın ve kültürel etkinliklerin de merkezi haline geleceğini belirtti. Müze içerisinde sivil toplum kuruluşları için ayrılmış özel alanların da bulunduğunu ifade eden Ersoy, Sinop halkının da bu yapıyı büyük bir sahiplenme duygusuyla benimsediğini dile getirdi.
“Burada her taşın, her adımın ardında bir hikâye yatıyor. Bu hikâyeleri yaşatarak Sinop’un ve Türkiye’nin ortak hafızasına sahip çıkıyoruz,” diyen Ersoy, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sinop Tarihi Cezaevi Müzesi, Karadeniz’in kıyısında yükselen bir hafıza mekanı olarak sadece geçmişimizi değil, geleceğimizi de şekillendirecek.”