Tabloya Çorba Fırlatmak: “Ben İnsanı Kurtarırım”
Geçtiğimiz günlerde Just Stop Oil isimli çevre örgütü tarafından Londra’da sergilenen Van Gogh’un Ayçiçekleri tablosuna protesto amaçlı konserve çorba fırlatıldı. Bu durum ise Van Gogh tablosunun bu konuda suçunun ne olduğu sorusunu gündeme getirdi. Ancak sanat eserleri tam da bu işe yarar.
Sanat Eserlerini Protesto Aracı Olarak Kullanmak
Van Gogh’un Ayçiçekleri tablosuna konserve çorba fırlatan aktivistler iklim değişikliğine, kaynakların tüketilmesine ve petrol arama çalışmalarının dünyanın dengesini alt üst ettiğine dikkat çekmek amacıyla bunu gerçekleştirdiklerini belirtti.
Tabii pek çok kişi böyle bir eylemi kınadı ve tablonun suçunun ne olduğunu belirtti.
Sait Faik’in Kriz isimli anlatısında benzer bir soru gündeme gelir. Mona Lisa (Jokond) tablosunun bulunduğu müzede yangın çıkar ve yangında orada olan bir insan mı yoksa tablo mu öncelikli olarak kurtarılmalı sorusu gündeme gelir;
“İki şairden birisi hiç düşünmeden:
— Jokond’u… Bundan tabii ne olabilir. İnsaniyetin en büyük eseri Jokond veyahut bir heykel… Bir Musa heykeli…
İkinci şair:
— Jokond’u kurtarmak demek, Leonardo da Vinci’yi kurtarmak demektir. Jokond’la bir Arap çocuğu karşısında değil, Leonardo da Vinci ile bir çocuk karşısındayız. Sual böyle sorulmalıdır. Böyle sorulunca da tabiatıyla Leonardo da Vinci kurtarılır.
Münekkit:
— Ben insanı kurtarırım, diyor.
Necmi hiç sevmediği bu adamı birdenbire sevmiştir. “Niçin?” diye soruyor.
— Çünkü insanı kurtarırsak, o insanın bizzat kendisinden veya neslinden birçok şeyler bekliyoruz, demektir. Yarın bu çocuğun çocuklarının, değil bir, bin bir Jokond yapmayacakları ne malum?…
Şairler, ikisi birden:
— İstikbali bilemeyiz ki… Belki de katiller, hırsızlar gelecektir bu çocuğun neslinden…
Necmi:
— Evet, diyor, bilinmez ki…
Tarihçi arkadaş gözlüklerinin camlarını silerek:
— Çocuğu kurtarırım, diyor. Sadece insan olduğu için…
İki şair, şimdi kendi fikirleriyle birleşmiş münekkitle birlikte, tarihçinin üstüne saldırıyorlar. Nemci şarap parasını ödüyor şimdi. Yürürken, sadece insan olduğu için çocuğu kurtaran sessiz, sakin tarihçi arkadaşını düşünüp sevecek…
Halden dönen kalabalığı yararak, biraz evvel meyhanede bıraktıklarını tartarak yürüyor. Bir insanın diri diri yanmasına göz yuman iki vahşi ve yamyam adamın nasıl şair olduklarını düşünüyor. Bir ümit ve hayal için insanı kurtaran münekkit için gülümsüyor ve bir realite uğruna küçük çocuğu kurtaran tarihçiye kul köle olup gidiyor.”
Aktivistlerin yaptıkları eylemi de bu şekilde değerlendirmek gerekiyor. Sebepsiz yere sanat eserlerine zarar vermek barbarlıktır ancak infial uyandırmak için yapılan eylemler amacına ulaşmış demektir. Bu eylemciler yaptıkları eylemi başka bir şekilde yapsalar gündeme gelecekler miydi? Elbette gelmeyeceklerdi. Zaten onlar da tablonun zarar görmeyeceğini, replika ya da koruma camı altında olduğunu biliyorlardı.
Gezegenimizi kurtarmak demek ileride yeni Van Gogh’ların çıkarma ihtimalinin bulunması demektir. Eğer gezegen olmazsa yeni Van Gogh’lar çıkamayacağı gibi mevcut Van Gogh tabloları da olmayacak demek.