Tiyatro Pera, yeni bir oyunla sanatseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Tiyatronun kurucusu Nesrin Kazankaya, 24 yıldır Tiyatro Pera’nın başarısı için aralıksız çalışıyor. Çeviriler yapıyor, oyunlar yönetiyor ve yazıyor. Aynı zamanda Pera Güzel Sanatlar Okulu’nda öğretmenlik yaparak genç oyuncu adaylarına yol gösteriyor.
Tiyatro Pera’nın yeni oyunu, Anton Çehov’un ölümsüz eseri “Martı”. Nesrin Kazankaya’nın çevirip düzenlediği ve yönettiği oyun, 28 Kasım’da saat 20.30’da Kozyatağı Kültür Merkezi’nde prömiyer yapacak. “Martı”, Çehov’un kaleminden çıkan, taşrada yolları kesişen dört karakterin hikayesini anlatıyor. Oyun, eski ve yeni arasındaki çatışmayı, aşkı, mesleki varoluşu, başarıyı, şöhreti, sanatsal yaratımı, dostluğu ve sevgiyi acımasız bir gerçeklikle sorguluyor. Seyirciyi hem güldüren hem de hüzünlendiren bir yapım.
Nesrin Kazankaya, Çehov’u modern tiyatronun kurucusu olarak görüyor ve onun tiyatrocuların varoluşuna büyük katkıları olduğuna inanıyor. Tiyatro Pera’da daha önce “Vanya Dayı”yı sahneye koyan Kazankaya, Çehov’un kendine özgü gerçekçiliğini, insana dair tüm görüntüleri resmeden dünyasını çok seviyor. Çehov’un oyunlarında trajediyle komedi, dramatik olanla lirizm, absürd olanla mizahın iç içe geçtiğini vurguluyor. Onun yalın cümlelerle insan varlığının evrensel duygularını dile getirdiğini belirtiyor.
Kazankaya, “Martı” oyununda yeni bir düzenleme yaptığını söylüyor. Oyunun kalabalık kadrosunu dört ana karaktere indirgemiş ve olayları günümüze taşımış. Oyunda ünlü oyuncu Arkadina, genç sevgilisi yazar Trigorin, Arkadina’nın oğlu yenilikçi yazar Treplev ve Treplev’in sevdiği genç oyuncu adayı Nina’nın taşradaki bir çiftlikte bir araya gelmesiyle yaşananlar anlatılıyor. Oyun, sanat dünyasına odaklanıyor. İki oyuncu ve iki yazar arasındaki eski ve yeni çatışması, günümüzdeki benzer tartışmalara ışık tutuyor. Dramatik tiyatro ile postmodern tiyatro arasındaki farklılıklar, büyük şehirlerde şöhret olma hayalleri, ünlü yazarların yaratım sancıları, divaların şöhretlerini koruma çabaları ve kaybetme korkuları, parasızlık ve taşraya sıkışmış insanların yalnızlığı, kırık aşklar ve trajik sonlar oyunun temalarını oluşturuyor.
Kazankaya, oyunda Arkadina karakterini canlandırıyor. Arkadina, yaşlanmayla yüzleşmekte zorlanan, kendinden genç bir yazarla birlikte olan, mesleğine ve sevgilisine aşık, onları kaybetmemek için her şeyi göze alabilen ünlü bir tiyatro oyuncusu. Diğer oyuncuların ise eski öğrencileri olduğunu ve onlarla gurur duyduğunu belirtiyor.
Tiyatro Pera, yeni sahnesine kavuşmak için gün sayıyor. Şişli’deki sahnelerini kaybettikten sonra gezginci tiyatro olmak zorunda kalan ekip, Beşiktaş Darphane’de Pera Kültür Merkezi’ni kuruyor. İki tiyatro salonu, konser ve sergi salonları, çok amaçlı salonlar ve kafesiyle güzel bir sanat merkezi olacak. Özel tiyatrolara da destek olmayı amaçlıyorlar. Avrupa Yakası’nda birçok tiyatro sahnesinin kapanmasıyla özel tiyatroların zor durumda olduğunu ve bu nedenle sahnelerini onlarla paylaşacaklarını ifade ediyor.
