Türkiye’de son dönemlerde kitaplara ilginin arttığı ifade ediliyor. Ancak yayıncılara göre durum hiç böyle değil. Çoğu yayıncıya göre kitaplar belirli ve kısıtlı okura ancak ulaşabiliyorlar.
“Ama Okuyoruz”
Geçen haftalarda Zülfü Livaneli köşesindeki yazısında “Şaşıracaksınız ama okuyoruz” başlıklı bir yazı kaleme almış ve yazısında “okumuyoruz” ifadesinin sadece bir klişe olduğunu, o günlerin geride kaldığını ifade etmişti. Livaneli’ye göre Türkiye IPA verilerine göre bağımsız yayıncılık alanında Türkiye altıncı sırada bulunuyor.
Ancak Livaneli’nin bu durumda gözden kaçırdığı bir nokta bulunuyor. IPA verileri yayınlanan kitapları ifade ediyor. Türkiye’de pek çok yayınevinin idealist yayın yani okura ulaşmayacak kitapları yayımlamayı sürdürdüğü göz önüne alındığında yayıncılık verileri doğrudan okuma oranlarını göstermiyor.
“Afrika Seviyesinde”
Konuyla ilgili açıklamalar yapan yayıncılar meseleye farklı açılardan baktılar. Türkiye’deki okuma yazma oranının, daha doğrusu kitaplara olan ilginin arttığını belirten Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, son araştırmaya göre Türkiye’nin yüzde 42’sinin net bir şekilde okuduğunu belirtti.
Fakat Tekin Yayınevi Genel Yayın Koordinatörü Elif Akkaya ise belirtilen orana sınav kitaplarının da dahil olduğunu ve sınav kitaplarının büyük payı oluşturduğunu ifade etti. Özellikle İslami kitapların da çok yer tuttuğunu ve bunları da çıkardıktan sonra kültür kitapları içinde çok düşük bir oranın kaldığını belirten Akkaya, 2020 yılında 167 milyon bandrol alındığını ve bunun sadece 51 bininin kültür kitabına ait olduğunu söyleyerek Türkiye’nin verilere göre Afrika ülkeleri kategorisinde yer aldığını ifade etti.
