Sinema, müzik ve moda dünyasının önde gelen isimleri, kitap kulüpleri aracılığıyla edebiyatla kurdukları bağı geniş kitlelerle paylaşıyor. Bu kulüpler, okuma alışkanlıklarını teşvik etmenin yanı sıra, kültürel tartışmalara zemin hazırlayarak edebiyat dünyasına yeni bir soluk getiriyor.
Reese Witherspoon’un Reese’s Book Club’ı, Hollywood’daki kadın karakter eksikliğine bir yanıt olarak doğdu. Kulüp, güçlü kadın hikayelerine odaklanarak sadece senaryo yazarlarına ilham vermekle kalmıyor, aynı zamanda yazarlara mentorluk ve yayıncılık fırsatları sunuyor. Seçilen kitaplar genellikle çok satanlar listesine giriyor ve film veya dizi uyarlamalarıyla geniş kitlelere ulaşıyor. Witherspoon’un yapım şirketi Hello Sunshine, bu uyarlamaları üstlenerek kadın hikayelerini kültürel bir döngüye dönüştürüyor.
Dakota Johnson’ın TeaTime Book Club’ı, klasik kitap kulübü formatından farklılaşıyor. Johnson, yazarları konuk ederek kitapların yaratım süreçlerine derinlemesine bir bakış sunuyor. Bu yaklaşım, okuyucuların sadece hikayeyi değil, onun nasıl ortaya çıktığını da anlamalarına olanak tanıyor. Kulübün seçkilerinde genellikle varoluş, kimlik ve kaygı gibi temalar öne çıkıyor.
Kaia Gerber’in Library Science’ı, pandemi döneminde kuruldu ve farklı disiplinlerden yazar, oyuncu ve düşünürleri bir araya getirerek edebiyatı kolektif bir deneyime dönüştürüyor. Gerber, okuma eylemini estetik bir deneyim olarak sunarak genç nesiller için kitapları bir yaşam tarzı unsuru haline getiriyor.
Dua Lipa’nın Service95 Book Club’ı, sanatçının global içerik platformunun bir parçası olarak, her ay seçtiği kitabı özetleyen bültenler ve yazarlarla yapılan diyaloglar aracılığıyla okuyuculara ulaşıyor. Lipa, edebiyatla kurduğu bağı genç kuşaklara ilham kaynağı olarak sunuyor. Kulüp, dünya edebiyatına kozmopolit bir bakış açısı getirerek farklı ülkelerden ve kimliklerden yazarları ön plana çıkarıyor.
Natalie Portman’ın Natalie’s Book Club’ı, daha niş ve eklektik eserleri gündeme taşıyarak takipçilerini sadece okumaya değil, düşünmeye de teşvik ediyor. Kulüp, edebi değeri yüksek kitaplara alan açarak edebiyat küratörlüğü yapıyor.
Florence Welch’in Between Two Books’u, en eski ünlü kitap kulüplerinden biri olarak gotik, şiirsel ve duyusal anlatılara odaklanıyor. Welch, müzik kariyerindeki sahne estetiğini kulübe taşıyarak edebiyatın etrafında estetik bir dünya yaratıyor.
Sarah Jessica Parker’ın SJP Lit’i ise bir yayınevi markası olarak düşündüren, kapsayıcı ve büyük yürekli hikayeler yayımlıyor. Parker, seçtiği eserlerin çoğu bağımsız kadın yazarların ilk kitapları oluyor. Bu girişim, ünlülerin edebiyat dünyasında sadece okuyucu değil, yayıncı olarak da var olabileceğini gösteriyor.