lon Musk gibi önde gelen isimler, bu ivmenin artık azaldığını ve bu durumun temel sebebinin eğitim verilerinin tükenmesi olduğunu vurguluyor. Musk’a göre, yapay zeka modellerini eğitmek için kullanılan gerçek dünya verilerinin sınırlarına gelindi.
Gerçek Dünya Verileri Tükeniyor
Bugün yaygın olarak kullanılan yapay zeka araçları, özellikle ChatGPT ve Gemini gibi modeller, milyarlarca gerçek dünya verisiyle eğitilmiş durumda. Bu veriler, resimler, sesler, videolar, metinler ve daha pek çok kaynağı kapsıyor. Ancak, Musk’a göre bu kaynaklar neredeyse tükenmiş durumda.
Musk, Mark Penn ile yaptığı bir röportajda şunları söyledi: “Artık yapay zeka eğitiminde insanlığın sahip olduğu bilginin kümülatif toplamını tükettik. Bu esasen geçen yıl oldu.” Bu açıklama, teknoloji dünyasında geniş yankı uyandırdı ve yapay zeka eğitiminde karşılaşılan veri eksikliğinin, gelecekteki gelişmeleri nasıl etkileyeceği konusunda soru işaretleri oluşturdu.
Çözüm: Sentetik Veri
Buna rağmen, yapay zeka sektörünün çökmesi beklenmiyor. Musk’ın ve diğer teknoloji liderlerinin üzerinde durduğu çözüm, sentetik veriye yönelmek. Bu yöntem, yapay zeka sistemlerinin gerçek dünya verilerinin eksikliğini telafi etmek için kendi ürettikleri verilerle eğitilmelerini içeriyor. Musk, bu süreci “Sentetik verilerle … yapay zeka kendi kendini derecelendirecek ve bu kendi kendine öğrenme sürecinden geçecek.” şeklinde tanımladı.
Sentetik Veri Kullanımı Artıyor
Microsoft, Meta, OpenAI ve Anthropic gibi teknoloji devleri, sentetik veriyi eğitim süreçlerinde kullanmaya başlamış durumda. Gartner’ın tahminlerine göre, 2024 yılında yapay zeka ve analiz projelerinde kullanılan verilerin %60’ı sentetik olarak üretilecek. Örneğin, Microsoft’un Phi-4 modeli ve Meta’nın Llama serisi, hem gerçek dünya verileri hem de sentetik veri kullanılarak eğitildi.
Sentetik Verinin Avantajları ve Zorlukları
Sentetik verinin en büyük avantajlarından biri, maliyetleri ciddi oranda düşürmesi. Örneğin, yapay zeka girişimi Writer’ın geliştirdiği Palmyra X 004 modeli neredeyse tamamen sentetik verilerle eğitildi ve sadece 700 bin dolara mal oldu. Buna karşılık, OpenAI’nin benzer boyuttaki bir modelinin geliştirme maliyeti ise 4,6 milyon dolar olarak hesaplanıyor.
Ancak, sentetik verinin kullanımının beraberinde bazı riskler de getirdiği belirtiliyor. Araştırmalar, sentetik verilerle eğitilen modellerde, yaratıcılık kaybı ve işlevsellikte bozulma gibi sorunların ortaya çıkabileceğini gösteriyor. En önemli risklerden biri ise, sentetik verilerdeki önyargıların modele taşınarak, uzun vadede ciddi “çöküş” riski oluşturması.
Gelecekte Ne Olacak?
Yapay zeka sektöründe sentetik veri kullanımı giderek artarken, bu yöntemin etkileri hakkında daha fazla araştırma yapılması gerektiği de ortaya çıkıyor. Verilerin sınırlı olduğu bir dönemde, yapay zeka sistemlerinin kendi kendine öğrenme kapasitesini nasıl geliştireceği, gelecekteki teknolojik yeniliklerin yönünü belirleyecek önemli bir faktör olacak.