Gaziantep’in Nizip ilçesi sınırlarında, Belkıs köyünde Fırat Nehri’nin kıyısında yer alan Zeugma antik kenti, binlerce yıllık hikayelere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Bu kadim kentin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için çeşitli çalışmalar sürdürülüyor.
Bu çalışmaların en önemlilerinden biri, “Muzalar Evi” olarak adlandırılan ve Klasik Yunan eğitiminin vazgeçilmez unsurları olan lirik şiir, tarih, müzik, astronomi ve felsefe gibi alanların ilham perileri olan dokuz Muzanın betimlendiği mozaiklerin bulunduğu alandır. Gaziantep Valiliği’nin Türkiye İş Bankası’nın katkılarıyla bu alanda inşa ettiği korugan yapı tamamlandı.
Bu yapı, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen ve İş Sanat Genel Müdürü Zuhal Üreten’in katılımıyla kamuoyuna tanıtıldı. Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kutalmış Görkay, Muzalar Evi ve yürütülen kazı çalışmaları hakkında detaylı bilgiler verdi.
Bölgenin iklim koşulları dikkate alınarak tasarlanan korugan yapı, mozaiklerin olumsuz hava koşullarından korunmasını sağlayacak ve ziyaretçilerin bu tarihi alanı rahatça gezebilmelerine imkan tanıyacak.
Prof. Dr. Görkay, Zeugma’nın farklı medeniyetlerin buluşma noktası olduğunu ve Doğu ile Batı kültürlerinin harmanlandığı bir kent olarak önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı. Arkeolojik çalışmalarla uygarlıkların izlerini ve hikayelerini gün yüzüne çıkarmaya çalıştıklarını belirtti. Muzalar Evi’nde yapılan kazılarda elde edilen bulguların mozaik tarihini değiştirdiğini ve yapının tasarımının büyük olasılıkla MS 1. yüzyılın sonu ile 2. yüzyılın başlarına ait olduğunu tahmin ettiklerini söyledi. Ayrıca, Muzalar Evi’nin zengin mimari dekorasyonu, iyi korunmuş mozaikleri ve freskleriyle Zeugma’daki en önemli Roma konutlarından biri olduğunu ifade etti.
Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen, arkeolojik kazıların binlerce yıllık tarihi ve kültürel mirası ortaya çıkardığını ve bu kazıların sadece geçmişe değil, günümüze ve geleceğe de ışık tuttuğunu belirtti. Farklı kültürlerin ve uygarlıkların birikimlerinin tanığı olan arkeolojik zenginliklerin korunarak gelecek nesillere aktarılmasının önemine dikkat çekti. Muzalar Evi’ndeki kazıların ardından bu alanın korunmasına yönelik bir sorumluluk hissettiklerini ve korugan yapının inşasına destek olduklarını dile getirdi. Bu yapının, Muzalar Evi’ni dış etkenlerden koruyacağını ve ziyaretçilerin rahatça gezebilmesini sağlayarak turizme katkıda bulunacağını sözlerine ekledi.
Muzalar mozaiğinde, örgü desenleriyle oluşturulmuş madalyonlar içinde dokuz Muza tasvir edilmiştir. Ortadaki büyük madalyonda baş Muza ve destan şiirinin ustası Kalliope yer alırken, onu isimleri Grekçe harflerle yazılı sekiz Muza çevrelemektedir. Bu dokuz kardeşten Kleio tarih yazımının, Euterpe müzik ve elegiak şiirin, Erato coşkulu şiirin, Melpomene tragedyanın, Polyhmnia ilahilerin, Terpsikhore dansın, Thalia komedyanın ve Urania astronominin ilham perileridir.
