Bu yılki rapor, derinleşen küresel siyasi krizler, ekonomik belirsizlikler, savaşların artan şiddeti ve yapay zekanın haber üretimindeki etkileri ışığında, dijital medya kullanımındaki önemli değişimleri ortaya koyuyor. Özellikle Google’ın algoritma güncellemeleri ve yapay zeka temelli içerik özetleme araçlarının yaygınlaşması, haber trafiği üzerinde yeni endişelere neden oldu.
Geleneksel Medya Güven Kaybediyor, Sosyal Medya Güçleniyor
Rapora göre birçok ülkede geleneksel medya kuruluşları, halkla bağlantı kurmakta zorlanıyor. Azalan dijital abonelikler, düşük güven düzeyi ve katılım eksikliği, kurumsal gazeteciliğin etkisini zayıflatıyor. Yerini ise podcast yayıncıları, YouTuber’lar ve TikTok fenomenlerinden oluşan alternatif medya aktörleri alıyor.
Bu dönüşüm, özellikle ABD, Asya, Latin Amerika ve Doğu Avrupa’da daha belirgin şekilde gözlenirken; bazı ülkelerde geleneksel medya markaları hâlâ kitlelerle güçlü bağlar kurmaya devam ediyor.
Yapay Zeka ve Algoritmalar Yayıncıları Endişelendiriyor
İlk kez bu yılki raporda yer verilen yapay zeka temelli platformlar, medya sektörü için yeni zorlukları beraberinde getiriyor. Büyük teknoloji şirketlerinin haber özetleri sunan yapay zeka entegrasyonları, medya organlarının kendi platformlarına olan trafik akışını azaltabileceği gerekçesiyle sektörde kaygıyla karşılanıyor.
Türkiye: Basın Özgürlüğü Geri Planda, Kaçınma Oranı Yüksek
Raporda Türkiye’ye ilişkin değerlendirmeler dikkat çekici. Türkiye, haberlerden kaçınma oranında yüzde 61 ile Avrupa’nın en yüksek oranlarından birine sahip. Bu oranla Bulgaristan (yüzde 63) ve Yunanistan’ın (yüzde 60) ardından üçüncü sırada yer alıyor.
Kaçınma eğilimi, haberlerin sıklıkla olumsuz içerikler taşıdığı ve medya güveninin düşük olduğu ülkelerde daha yoğun gözleniyor. Japonya ise yüzde 11 ile en düşük haberden kaçınma oranına sahip ülke konumunda.
İmamoğlu Operasyonu Kırılma Noktası Oldu
Raporun Türkiye bölümünde, 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması “önemli bir dönüm noktası” olarak değerlendirildi. İktidara muhalif yayın organlarına uygulanan sansür ve cezalar da detaylı biçimde aktarıldı.
RTÜK’ün Halk TV, Tele1 ve Sözcü TV’ye yönelik yayın ve para cezaları hatırlatılırken, yabancı gazetecilere uygulanan baskılar da örneklendirildi. BBC muhabiri Mark Lowen’ın sınır dışı edilmesi ve İsveçli gazeteci Joakim Medin’in tutuklanması, uluslararası basın özgürlüğü endişelerini artıran gelişmeler arasında yer aldı.
Sosyal Medya Protestoların Yayılmasında Etkili Oldu
İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından başlayan protestolarda sosyal medyanın etkisine de dikkat çekildi. Özellikle alışveriş boykotu çağrılarının yaygınlaşmasında sosyal ağların belirleyici olduğu vurgulandı. TRT’nin boykot çağrısına katılan bazı oyuncuları işten çıkardığı, bir dizi yapımının ise yayından kaldırıldığı belirtildi.
Meta’ya Türkiye’de uygulanan para cezaları ve X (eski adıyla Twitter) platformuna yönelik içerik sansürü talepleri de raporda yer aldı. X’in 700’den fazla hesapla ilgili mahkeme kararlarına itiraz ettiği aktarıldı.
Facebook Hâlâ En Çok Kullanılan Platform
Rapor, haber tüketimi açısından sosyal medyanın gücünü koruduğunu gösteriyor. Küresel kullanıcıların yüzde 36’sı Facebook, yüzde 30’u YouTube, yüzde 19’u Instagram ve WhatsApp üzerinden haber takibi yapıyor. TikTok ise yüzde 16 kullanım oranıyla X’i (yüzde 12) geride bırakıyor.
X’in kullanım oranı ABD, Avustralya ve Polonya gibi ülkelerde artarken, platforma özellikle sağ görüşlü genç erkek kullanıcıların yöneldiği, bazı ilerici kitlelerin ise platformdan uzaklaştığı bildirildi. Threads, Bluesky ve Mastodon gibi alternatif platformların küresel erişimi ise henüz oldukça sınırlı (yüzde 2’nin altında).