Hindistan’ın kontrolündeki Cammu Keşmir bölgesinde, hükümetin aldığı yeni bir kararla bazı kitaplar yasaklandı. Kararın ardından, polis güçleri perşembe günü Srinagar’daki kitapçılara ve sokak satıcılarına baskın düzenleyerek söz konusu eserleri topladı. Kaç kitabın toplandığına dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Yasağın dayanağı: Yeni ceza kanunu
Bu adım, bölgenin İçişleri Bakanlığı tarafından salı günü yayımlanan bir bildiriyle duyuruldu. Bakanlık, Hindistan hükümetine bağlı olarak görev yapan Cammu Keşmir Valisi Manoj Sinha’ya bağlı şekilde faaliyet gösteriyor.
Yasaklanan kitaplar, Hindistan’da 2023 yılında yürürlüğe giren yeni ceza yasası kapsamında “el konulacak eserler” listesine alındı. Bu yasa doğrultusunda, böyle eserleri bulundurmak, dağıtmak ya da satmak suç sayılıyor ve 3 yıldan müebbet hapse kadar cezalar öngörülüyor. Ancak şu ana kadar bu gerekçeyle hüküm giymiş herhangi bir kişi bulunmuyor.
Gerekçe: “Ayrılıkçılığı körüklüyor ve şiddeti teşvik ediyor”
İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, kitapların “Hindistan’ın egemenliği ile toprak bütünlüğüne tehdit oluşturduğu” ve “ayrılıkçı söylemler içerdiği” öne sürüldü. Ayrıca söz konusu yayınların, gençleri yanlış yönlendirdiği, terörü meşrulaştırdığı ve Hindistan karşıtı şiddeti teşvik ettiği ifade edildi.
Kararın, “yakın zamanlı ve güvenilir istihbarat raporlarına” dayanılarak alındığı belirtildi. Bu raporların, Keşmir’de genellikle siyasi ya da tarihi analiz kılığında yayılan içeriklerin, “ayrılıkçı anlatıları sistematik olarak yaydığı” yönünde tespitler içerdiği bildirildi.
Yazar tepkili: “İftira kabul edilemez”
Yasaklanan eserler arasında yer alan “Kashmir at Cross Roads” adlı kitabın yazarı Sumantra Bose, alınan karara sert tepki gösterdi. 1993’ten bu yana Keşmir konusunda akademik çalışmalar yürüttüğünü söyleyen Bose, eserinde hiçbir şekilde şiddet ya da kışkırtıcı söylem yer almadığını vurguladı.
Bose, amacının Keşmir’deki şiddet sarmalının sona ermesi ve bölgede kalıcı barışın sağlanması olduğunu belirterek, “Çatışmalara barışçıl çözümler bulunmasını savunuyorum” dedi.
Kitaplara baskı, anlatıya sansür
Keşmir bölgesindeki ifade özgürlüğü üzerindeki baskılar, son yıllarda uluslararası kamuoyunun da dikkatini çekiyor. 1989’dan bu yana Hindistan yönetimine karşı silahlı grupların faaliyet gösterdiği bölgede, çok sayıda Keşmirli Pakistan’a bağlanmayı ya da bağımsızlığı savunuyor. Hindistan ise bu hareketleri “terörist faaliyetler” olarak tanımlıyor. Pakistan ise Keşmirlilerin verdiği mücadelenin meşru bir özgürlük talebi olduğunu savunuyor.
2019’da bölgenin özerkliğinin kaldırılmasının ardından, muhalif görüşlere sahip medya organları, yazarlar ve akademik yayınlar sık sık hedef alınıyor. Daha önce de benzer örnekler yaşanmıştı. Örneğin, 2011’de bir ilkokul kitabında polis figürüyle ilişkilendirilen “zorba” kelimesi nedeniyle öğretmenlere dava açılmıştı. 2023’te düzenlenen bir kitap fuarında ise çok sayıda yayın daha sonra yasaklanmıştı.