Mathias Enard’ın Pusula isimli romanı, Everest Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluştu. Roman, bir tanıtım bülteni aracılığıyla duyuruldu.
Bültene göre, romanın temel sorusu “Bizler nasıl bir umutsuzluk hastalığı kapmış olabiliriz?” şeklinde belirlenmiş. Hikaye, Viyana’da gece çökerken hasta ve uykusuz bir şekilde yatağında geçmişe dalan Franz Ritter’in zihninde şekilleniyor. Ritter’in zihni, İstanbul, Halep, Şam ve Tahran gibi şehirlerde yaptığı yolculuklarla, sanatçılarla, oryantalistlerle ve kaşiflerle dolu.
Anıların merkezinde ise Avrupa ile Ortadoğu arasındaki gerilimin tam ortasında konumlanan, ulaşılması güç bir aşk olan Sarah yer alıyor. Pusula, belleğin akışına kapılan bir zihnin karmaşık labirentlerinde ilerlerken, okuyucuyu klasik müzikten tasavvuf ezgilerine, Goethe’den Aragon’a uzanan geniş bir kültürel yelpazede gezdiriyor.
Mathias Énard, akademik araştırmanın yarattığı heyecanı ve kayıp duygusunun derinliğini ustaca birleştirerek, Doğu ile Batı arasındaki karmaşık ilişkiyi kişisel bir yaraya dönüştürüyor.
Roman, Fransa’nın en önemli edebiyat ödüllerinden olan Goncourt’a layık görülmesinin yanı sıra, Türkiye’de de Talât Sait Halman Çeviri Ödülü’nü kazanmıştır. Pusula, modern edebiyatın sınırlarını zorlayan, kurgu ve düşünceyi zarif bir şekilde harmanlayan, okuyucuyu derin bir zihin yolculuğuna çıkaran bir eser olarak nitelendiriliyor. Eser aynı zamanda yaşam ve ölüm üzerine derin bir meditasyon olarak da tanımlanıyor.