Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “güçlendirilmesi gerekiyor” gerekçesiyle müdahale ettiği tarihi yapı, tartışmaları alevlendirdi. Bakanlık tarafından başlatılan restorasyon çalışmaları kapsamında, yapının içine vinç sokulması, mimarlar, arkeologlar ve sanat tarihçileri arasında büyük bir tepkiyle karşılandı. Uzmanlar, bu tür bir müdahalenin tarihi yapıya zarar verebileceği ve özgün dokusunu bozabileceği endişesini dile getiriyor.
Yapının iç kısmına vinç sokulması, özellikle hassas mimari detaylara sahip alanlarda potansiyel risk oluşturuyor. Vinç operasyonları sırasında oluşabilecek titreşimlerin ve olası kazaların, tarihi duvarlara, fresklere ve diğer sanatsal öğelere zarar verebileceği belirtiliyor. Eleştiriler, güçlendirme çalışmalarının daha özenli ve geleneksel yöntemlerle yapılması gerektiği yönünde yoğunlaşıyor.
Mimarlar Odası, Arkeologlar Derneği ve Sanat Tarihçileri Derneği gibi meslek örgütleri, ortak bir açıklama yaparak, Bakanlığın bu müdahalesini kınadı. Açıklamada, “Tarihi yapıların korunması, sadece fiziksel sağlamlığının güvence altına alınması değil, aynı zamanda kültürel ve tarihi değerlerinin de korunması anlamına gelir. Vinç gibi ağır makinelerin kullanılması, bu değerlere geri dönülemez zararlar verebilir” ifadelerine yer verildi.
Uzmanlar, restorasyon projelerinde öncelikle yapının detaylı bir şekilde incelenmesi ve risk analizlerinin yapılması gerektiğine vurgu yapıyor. Bu analizler sonucunda, yapının özgünlüğünü koruyacak ve minimum müdahale ile güçlendirilmesini sağlayacak yöntemlerin belirlenmesi gerektiği belirtiliyor. Vinç kullanımının ise son çare olarak düşünülmesi ve ancak uzmanların gözetiminde, kontrollü bir şekilde yapılması gerektiği ifade ediliyor.
Tartışmaların odağındaki yapının hangi döneme ait olduğu, mimari özellikleri ve kültürel önemi gibi detaylar, kamuoyunun da merakını artırıyor. Bakanlığın, restorasyon sürecinde daha şeffaf olması ve uzmanların görüşlerini dikkate alması gerektiği yönünde çağrılar yapılıyor.
