Ayasofya’daki restorasyon çalışmaları, ağır tonajlı araçların içeri sokulması nedeniyle uzmanların eleştirileriyle gündemde kalmaya devam ediyor. Dikkat çeken bir diğer nokta ise bilim kurulunda arkeolog bulunmaması. Eleştirilerin ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ayasofya’daki çalışmaların bilimsel bir seferberlik olduğunu ve restorasyonda yapının özgünlüğünün titizlikle korunduğunu belirtti.
Mimar Serhat Şahin, Bakan Ersoy’un açıklamalarına yanıt vererek, animasyonda gösterilen devasa çelik konstrüksiyonun sadece yüklenicinin karına katkı sağladığını iddia etti. Şahin, Bakanın deprem güçlendirme çalışmalarıyla ilgili açıklamalarını da eleştirerek, eski kurşun kaplamaların yenileriyle değiştirilmesinin depreme karşı kubbe yükünü hafifletip hafifletmediğini sorguladı. Ayrıca, dış kubbedeki çelik konstrüksiyon ve örtü brandanın içteki devasa çelik ayaklarla nasıl bütünleştirildiğini sordu. Şahin, kubbe üzerindeki brandanın rüzgar etkisini hesaplamalarının yapılıp yapılmadığını ve kubbe genişliğinden daha büyük çelik konstrüksiyonun yıkılma riski taşıyan kubbeye etkisini değerlendirdi.
Şahin, Ayasofya zeminindeki mermer kaplamaların durumuna dikkat çekerek, devasa çelik konstrüksiyon kulelerinin altındaki kırık mermerlerin tekrar monte edilirken eski özgünlüğün sağlanıp sağlanamayacağını sorguladı. Ayrıca, teleskopik vinçlerin zemin üzerindeki etkilerinin nasıl hesaplandığını ve 25 cm’lik izolasyonlu platformun zemindeki mermerleri büyük risk altına sokacağını belirtti. Bakanın bir yıllık analiz raporlarını neden kamuoyuyla paylaşmadığını da eleştirdi. Şahin, kamuoyunda tepki çeken sorunların kurumların iletişim eksikliğinden kaynaklandığını ve şeffaf bir açıklamanın krizlerin daha az zararla atlatılmasına yardımcı olabileceğini ifade etti.
Arkeolog Nezih Başgelen ise, Ayasofya’ya yüksek tonajlı araçların sokulmasına gelen tepkiler üzerine Bakan Ersoy’un açıklamalarını değerlendirdi. Bilim kurulunda yer alan Prof. Dr. Zeynep Ahunbay’ın yaklaşık bir yıl önce istifa ettiğini ve kurulda arkeolog bulunmamasını eleştirdi. Ressam Ahmet Güneştekin ise sosyal medyada yaptığı paylaşımda, dünyanın hiçbir büyük kültür mirasının restorasyonunda iç mekana iş makinesi alınmadığını vurgulayarak, bu durumun koruma biliminin tartışmasız ilkesi olduğunu belirtti. Ayasofya’ya iş makinesi sokmanın sadece zemini değil, ülkenin kültür bilincini ezmek anlamına geldiğini ifade etti. Güneştekin, Türkiye’de hala bir kültür-sanat politikası oluşmadığını ve kültürün çoğunluk hevesiyle değil, bilgelikle korunması gerektiğini savundu.
