Beyhan Budak’ın son romanı “Senin Suçun Değil”, okuyucuyu derin bir iç gözlem yolculuğuna çıkaracak, kişisel gelişim ve psikolojik derinlik arayanlar için önemli bir eser olma potansiyeli taşıyor. Kitap, bireyin hayatındaki sorunların kökenlerini, genellikle geçmişte yaşanan travmalarla ve aile dinamikleriyle ilişkilendirerek, suçluluk duygusunu ortadan kaldırmayı ve kendini affetmeyi amaçlıyor.
“Senin Suçun Değil”, okuyucuya hayatındaki zorlukları sorgulama fırsatı sunuyor. Değerersizlik, sağlıksız ilişkiler, başarısızlıklar, tekrarlayan hatalar, başkalarına şefkat gösterirken kendine acımasız davranma, içsel öfke ve kıskançlık gibi duyguların kaynağını araştırıyor. Kitap, bu duyguların bilinçli seçimler sonucu ortaya çıkıp çıkmadığına dair bir sorgulama başlatıyor ve geçmişte yaşanan travmatik deneyimlerin, bugünkü hisler üzerindeki etkisini vurguluyor.
Budak, okuyucuyu geçmişine dönerek, çocukluk döneminde eksik kalan sevgi, saygı ve güvenin nasıl bir yıkıma yol açtığını keşfetmeye davet ediyor. Zehirli aile davranışlarının uzun vadeli etkilerini gözler önüne sererken, küçük travmaların bile hayatı nasıl derinden etkileyebileceğini gösteriyor. Kitap, mükemmeliyetçi beklentilerin ve gerçekçi olmayan hayallerin yarattığı hayal kırıklıklarının bireyin kendini suçlamasına neden olabileceğini belirtiyor.
Ancak “Senin Suçun Değil”, okuyucuya mucizeler vaetmiyor. Hayatın kusursuz olmadığını ve her şeyin mükemmel olmayacağını kabul etmeyi öğretiyor. Bunun yerine, şu anki durumdan daha iyi hissetmenin mümkün olduğunu ve bu hedefe ulaşmak için birlikte yürüyecek bir yol olduğunu vurguluyor. Kitap, okuyucuyu kendine şans vermeye, kendini affetmeye ve geçmişin yükünden kurtulmaya teşvik ediyor. Bu, bireyin kendi hayatının kontrolünü ele alarak, daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam inşa etmesine yardımcı olacak bir süreç olarak sunuluyor.
