Haber

Küba Gerçekten “Özgürlük” mü İstiyor?

Küba’da bir grup eylemcinin yaptığı gösteriler özellikle tüm dünya medyasında “Küba halkının özgürlük çağrısı”, “Komünist diktatörlüğe başkaldırı” olarak yorumlandı. Ancak Küba halkı gerçekten “özgürlük” mü istiyor?

Küba’daki Sorunlar ve Dezenformasyon

Küba’da bir grup eylemcinin “kıtlık” yüzünden yürüyüşe geçmeleri Küba’daki “komünist diktatörlüğün” yıkılmaya başladığı yorumlarını beraberinde getirdi.

İlginçtir ki söz konusu Küba gibi son sosyalist ülkeler olunca tüm dünya medyası tek vücut olup adeta Küba’nın ne kadar korkunç bir ülke olduğunu dile getiriyor.

ABD’nin 1960’lardan beri Küba tam anlamıyla içinde bir yara olarak bulunuyor. Bunu değiştirmek için de yer yer pek çok çaba gösteriyor. Sovyetler varken Küba için rahat hareket etmek olanaklı değildi. Ancak Sovyet sonrasında Küba tamamen kendi başına kaldı ve sosyalist devrimlerine sahip çıkmaya devam ediyor.

Ama ABD’nin öncüsü olduğu eylemler ile tüm dünya medyası Küba’daki sistemi bir anda eleştirmeye başlıyor.

Örneğin aynı medya Suudi Arabistan’da yaşanan insan hakları ihlallerine, kadınlara yönelik kısıtlamalara, özgürlüklerin baskı altına alınmasına ses çıkarmazken, Küba’da “diktatörlük” olduğunu ifade ederek bu ülkeyi “özgürlük” yoluna çağırıyorlar.

Tipik bir günümüz dezenformasyon örneği olan Küba, ne yazık ki özellikle internetin ve medyanın kitleler üzerindeki etkisi yüzünden “garip” bir ülke olarak görülüyor.

Fakat Küba’daki gariplik yerine insanların hakkın gasp edildiği, her zaman varlıklı ya da sosyal statü açıdan yüksekte olanın hakkının korunduğu, kendilerini özgür sanarak egemenlerin zincirlerine vurulduğunu bile fark etmeyenlerin düzeninde yaşamaktan kitleler rahatsız olmuyor.

İsteniliyor ki Küba da mevcut dünya düzenine ayak uydursun. Sanki kapitalist sistemlerde hiçbir kriz ya da sorun olmazken Küba gibi ülkelerde çıkan en ufak bir sorun insanların ne kadar güç koşullarda yaşadığını ortaya koymuş oluyor.

Son protestolarda meydanlarda dolaştırılan ABD bayraklarını bir tarafa bırakırsak eylemlerin “kıtlıktan” çıkmadığını da belirtmek gerekiyor. Öncelikle sosyalist sistem herkesin eşit şekilde haklarına ulaşması anlamına gelir. Ancak yıllardır Küba’ya uygulanan ambargo coğrafi olarak Küba’nın kendi kendine yeter bir ülke olmasını engelliyor. Bu durumda da gıda maddelerinde bile kıtlık görülebiliyor.

Buradaki çözümün vahşi kapitalist saldırılar ile her şeyin ithal edildiği ve satın alınma sağladığı AVM’lerin olduğu bir Küba düşü yerine Küba’ya ambargoların kaldırılması demek olduğunu görmek istemeyenler muhtemelen Küba’yı da diktatörlük olarak görmeye devam ediyor.

Bugün ABD Başkanı kolayca yargılanmaz, belki de hiç yargılanmaz, bugün Almanya başbakanı kolayca görevinden alınmaz, belki de hiç alınmaz, bugün İtalya meclis başkanına kolayca dokunulmaz, belki de hiç dokunulmaz.

Dolayısıyla kapitalizmde her şey kolay ya da herkes dokunulur değildir. Kendi yaşadıkları sistemin vahameti ortadayken Küba gibi bir ülkenin korkunç koşullarda yaşadığını öne sürenler için tavsiyemiz Dezenformasyon Çağı isimli kitabı okumaları olacaktır.

Dezenformasyona maruz kalma düzeylerinde ilk sıralarda yer aldığını gösteren araştırmalardan sonra Türkiye’de daha fazla dikkat çeken iletişim sorunlarından biri olan dezenformasyon, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm dünyanın önemli bir sorunu ve yanlış bilgi, sahte haberler ve sistematik dezenformasyon faaliyetleri bilgi ekosistemimizi zehirlemeye devam ediyor.

Bu kitapta, dijital iletişim araçlarının hayatımızın merkezine yerleşmesiyle büyük bir dönüşüm geçiren ve zihinlerimizi, kanaatlerimizi ve demokrasileri tehdit eden dezenformasyon sorununun boyutlarını tartışan değerli çalışmalar bir araya getirildi.

Gerçeğin önemini yitirdiği, algıların ve inanılabilirliğin, inanmak istediklerimizin, profesyonel ya da “gönüllü” yalanlarının bizi çepeçevre sardığı dezenformasyon çağında, gerçeğe ulaşma çabasına katkı sağlaması ümidiyle…

(Kitabın tanıtım Bülteninden)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu